genel haber, Güncel

TKB Genel Kurulu’ndan Yazar Rafet Sertoğlu’na ‘ONURSAL ÜYELİK

Türk Kadınlar Birliği, genel kurula sunulan önerge kapsamında; Yazar Rafet Sertoğlu’na, “Onursal Üyelik” taktim etti.

Türk Kadınlar Birliği’nden yapılan açıklama şöyle:

25 Aralık tarihinde düzenlenen Sayın Rafet Sertoğlu’na ‘Türk Kadınlar Birliği’ Onursal Üyelik Ödülü takdim programında, Türk Kadınlar Birliği üyeleri ve bir grup dernek destekçileri bir araya geldi.

Genel Başkan Sayın Av. Sema Kendirci Uğurman’ı temsilen, TKB Kayseri Şube Başkanı Sayın Ayşe Uzunlu’nun öncülüğünde gerçekleşen programda, derneğin faaliyetlerine yaptığı katkılardan ötürü TKB’nin Onursal Üyelik Ödülü, Yazar Sayın Rafet Sertoğlu’na takdim edildi.

Programda TKB Kayseri Şube Başkanı Sayın Ayşe Uzunlu derneğin kuruluşu, amaç ve ilkeleri konulu bir konuşma yaptı.

Başkan Sayın Ayşe Uzunlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“7 Şubat 1924 tarihinde kurulan, kurucuları arasında, Nezihe Muhittin, Latife Bekir Çeyrekbaşı, Sabiha Zekeriye Sertel’in bulunduğu, aktif üyeleri arasında Şükufe Nihal’in de yer aldığı, Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın büyük destek verdiği TKB Cumhuriyetle yaşıt ve Türkiye’nin en örgütlü kadın derneğidir. Yurt geneline yayılmış 61 şubesi bulunan Türk Kadınlar Birliği’nin tarihsel süreç içindeki yeri ve amacı; kadının siyasal haklarını elde etmesi ve sosyal yaşama eşit olarak katılmasının sağlanmaktır. İlk Genel Başkan Nezihe Muhiddin’den günümüze kadar binlerce gönüllünün özverili çalışmaları ile temel amaç ve ilkelerinden ödün vermeden yoluna devam eden Türk Kadınlar Birliği mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir.

TKB Toplumsal ve siyasal yaşamda kadının hak ettiği yeri alması için Türk Kadınlarını bilinçlendirmek ve eğitmenin, onlara daha fazla şey istemelerini ve bunlara nasıl ulaşacaklarını anlatmanın sorumluluğunu yerine getirirken faaliyetlerine destek olanları unutmadı.

Bu amaçla genel kurula getirilen ve destekçilerine ONURSAL ÜYELİK hakkı verilmesini öngören önergenin oyçokluğu ile kabulü sonrasında sayın gönüllümüze ‘Türk Kadınlar Birliği Onursal Üyelik Hakkı’ verilmesi kararlaştırıldı. Şuan burada bulunma sebebimiz de büyük bir sosyal sorumluluk anlayışı ile kaleme aldığı ve Türk Kadınlarına ithaf ettiği ‘DAĞ YÜREKLİ KADINLAR’ adlı romanını derneğimize bağışlayan Sayın Rafet Sertoğlu’nun örnek davranışının takdir ve taltifi içindir. Sayın yazarımızın Onursal Üyelik takdimini yapmaktan mutluluk duyuyorum.”

Başkan Sayın Ayşe Uzunlu’nun ardından söz alan Sayın Rafet Sertoğlu ise şunları söyledi:

“Üzerinde yaşadığımız toprakları yurt edinmek, ulusumuz için kolay olmamıştır! Bu uğurda kendilerini feda eden yüz binlerce şehidimiz vardır. Eğer bugün özgürüz diyebiliyor ve yüreklerimizde yarınlara dair umutlar taşıyabiliyorsak, hiç kuşkusuz bunu o büyük kahramanlara borçluyuz. Onlar ki; kiminin adı Mustafa, kimininki Kemal, kimininki Seyit, Yakup, Ayşe, Fatma ya da Şerife’dir. Ayrıca tarihimize kendilerini altın harflerle yazdıranlardan başka bir de hiç bilmediğimiz isimsiz kahramanlarımız vardır. Kitaplar onlardan bahsetmez. İsimlerini kimseler duymamıştır. Fakat kahramanlıkları tıpkı bir masal gibi dilden dile, kulaktan kulağa dolaşıp durur. Onlara dair anlatılanları dinlerken, yeri gelir heyecanlanır, yeri gelir gururlanır, yeri gelir hüzünlenip gözyaşı dökeriz. Kendimizi onların yerine koyup, öykülerinin peşine takılır; Çanakkale’ye, Sakarya’ya, Kocatepe’ye ya da Dumlupınar’a gideriz. Savaş meydanlarında, cephelerde gözümüzü budaktan esirgemeden, yiğitçe çarpışırız. Canımızı verir, düşmana geçit vermeyiz.

Tıpkı o büyük kahramanların yaptıkları gibi…

Bazen Kocatepe’de Mustafa oluruz. Bazen Conk Bayırı’nda Mehmet. Bazen Binbaşı Ayşe oluruz, bazen de kağnı başında, sırtında bebesi, kurtuluş yolunda İnebolu’dan, Ankara’ya cephane taşıyan Şerife!

‘Dağ Yürekli Kadınlar’ romanımı işte, o isimsiz ancak ölümsüz kahramanların kutsal uğraşlarının anısına ithafen kaleme aldım. Ayrıca; bu toprakların Türk ulusuna yeniden ama bu defa sonsuza dek yurt olması için en az erkekler kadar mücadele veren dağ yürekli Anadolu kadınlarına ithaf ettim!

Ben onlara “DAĞ YÜREKLİ KADINLAR” diyorum…

Çünkü onlar bir dağ kadar yüce, bir dağ kadar asil, bir dağ kadar vakurdular…

İstedim ki:

Kurtuluşa giden yolda, ulusumuzun üstesinden geldiği zorlukları, bu yurdun, yüce cumhuriyetin ne kadar çetin, ne zor koşullarda var edilip kurulduğu bir kez daha hatırlansın. Türk gençliği hür ve bağımsız olabilmek uğruna ödenen bedelleri ve bu bedelleri ödeyenleri bilip tanısın, unutmasın… Daha da önemlisi, onların bıraktıkları yüce emanetlere sahip çıkma bilinç ve benliğine erişsin. Hiç değilse bu kadarını yapabileceğimi düşündüm ve yaptım. Elbette her yurtsever yazarın yapmayı düşünebileceği gibi…

İnancım o ki:

Türk Gençliği, o kahramanların hatıraları uğruna çok daha anlamlı, çok daha önemli işleri yapacak akıl ve yetenektedir. Çünkü onları doğuranlar, dünyada başka ulusların kadınlarının başaramadıklarını başaran Türk Anaları’dır!”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir