Köşe Yazıları

SİYASİ EFSUNLANMA

Efsun,büyü manasına gelen farsça bir kelime.
Efsunlanmak yani büyülenmiş olmak…
Ülkemizde sosyal hayatımızın neredeyse olağan hallerinden biri sayılır ve sıkça karşılaşabileceğimiz bir olgudur.
Asya kıtasında ve bilhassa Orta doğu ülkelerinde insanların başına gelen her türlü olay,ülkenin siyasi ve ekonomik durumu…Hatta…Tabiat olayları dahil…
Büyü,sihir,üç harfliler,gizli güçler gibi…Akılla mantıkla ve bilimle izah edilemeyecek şeylerle değerlendirilip izah edilmeye çalışılır.
Biz de bu coğrafyanın mensubu bir halk olarak bu işlerden ziyadesiyle nasibimizi almaktayız.
Hala…21.Yüzyılı yaşadığımız bu çağda halkımızın büyük çoğunluğunun başına taş düşse…
Hastalığını sağlığını,çocuklarının başarısını,eşi ile olan geçimsizliğini dahil her şeyin  sebebini ve de çaresini bilinmeyen gizli güçlere bağladığı acı bir hakikattır. 
 Hatta…Okumuş yazmış mektep medrese görmüş insanlarımız dahi bu büyünün sarmalına yakalanabilmektedirler.Bu büyü ve türevleri; yanlış bilinen veya maksatlı yönlendirilendini bilgilerden beslenmektedir.
Üzerine korku sosuda eklenince akan sular durabilmektedir. İşin içine dini duygular girince …Cahil,istismarcı ve kendine dah faydası olmayan bir kısım insanlar çok rahat bu işi su istimal edebilmektedirler.
Üç harfliler,gizli güçler,sihir,fal,muska tarzı argümanlar büyü ticaretinin vazgeçilmezleridir.Rüya yorumları,ermişlerin ziyaretleri,kaza bela diye nitelenen yaşamlar,,başarı başarısızlık,ters giden işler…
Tüm bunlar büyü ve büyülenmeye teşne olaylardır.Bu işlerde tek kriter vardır.Kişi,hayatı ve olayları değerlendirirken aklı ve ilmi öteleyip tamamen duyguları ve hisleriyle hareket etmeye kalktığında…
Ne yazık ki…Büyü girdabının içine düşebilmekte ve başına her türlü musibet gelebilmektedir.
Bu piyasanın istismarcıları hemen yanı başınızda bitmektedirler.Çok enteresan ve vahim olaylarla karşılaşılması işten bile değildir.
Büyü silahına sarılan zırıl zırıl cahil birisi bile, entellektüel ve kültürlü birini dahi kötü emellerine çok rahat alet edebilir.
Mazallah!Büyü maskaralığının içine düşen birisi namus,şeref,para pul,mal mülk,kısacası her şeyini kaybedilebilmektedir.
Bundan bir kaç yıl önce bir televizyon kanalında bir ”Palu Ailesi”hadisesini izledik.Bu olayda büyü aldatmacasının insanları nasıl ve ne derece istismar edebileceğini ve vahim ötesi sonuçlara götürebileceğini görme fırsatını bulduk ne yazık ki.
Aman Allahım!Cahil ve aptal bir damadın büyü yalanını kullanarak en yakınlarının (erkek kayınbirader)canına malına ırzına nasıl zarar verebildiğini ayan beyan gördük ekranlarda.
Geçtiğimiz günlerde yine büyü maskarılığıyla bir kadının koskoca bir köyün ahalisini nasıl dolandırdığına şahit olduk gözlerimizle.
İşin en enteresan tarafı ise…2 Trilyon parasını,evini barkını,çoluğunu çocuğunu muska teranesiyle kaybettiğini söyleyen kişi hala…Yine ‘güvenilir’ birini bulduğunda yapılacak ‘iyi’bir muska ile kendisine yapılan büyünün bozulabileceğini ve kurtulabileceğine inanabiliyor olmasıydı.
Maalesef…Biz Türk Halkı olarak gizli bilinmeyen gizemli güçlerden medet ummaya bayılıyoruz.Akıla bilime olan inancımızı hemen bir kenara bırakıveriyoruz.
Ne yazık ki…Sosyal hayatımızı böyle büyülenmenin kaderine terk ederken…  Siyasi hayatımızı da büyü ve dolayısıyla büyülenmiş olmanın karanlığına terk ediyoruz.
Burada da sağduyu akıl ve bilimden azade…
Bundan 40-50 yıl öncesinin tutucu zihniyetiyle benzer hareket ediyoruz.”Ben dedemin partisine oy vermez isem dedemin kemikleri sızlar”diyerek siyasi tercihlerini belirleyen bir nesilden bugün hala pek farklı davranmadığımızı düşünüyorum.
Tekrar tekrar belirtmekte fayda görüyorum.Ülkemizin geleceğine yön veren siyasette de aklın ve pozitif ilmin icaplarına uymadığımız içindir ki…Yetmiş yıllık demokrasi tarihimizde ülke olarak geldiğimiz nokta bugün hala pek iç açıcı değildir.
Demokrasi,insan hakları,refah düzeyi,istihdam eğitim,sağlık…Her alanda dünyadaki gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz.
Bana göre bunun en önemli sebebi…Siyasi efsunlanmadır.Yani siyasetçilerin her dediğine inanıp…Haşa…Onların her sözüne ve hareketine ilahi bir anlam yükleyerek…Sanki…Dinin ve Allahın buyruğu gibi telakki etmek ve onun dışında başka bir çözüm aramamak…
Bir nevi siyasi efsunlanmadan başka bir şey değildir.
Ve bu durum bizi 80 yıldır geriye götürmektedir.
Gelişmişlikte,hukukta ve demokraside daha bir çok kriterde ileri düzeyde olan ülkelerde sosyal ve siyasal hayatta..
Büyülenme hali diye bir durum söz konusu değildir.
Nedense bu üç harfliler oralara pek uğramıyor!
Saygılarımla…    

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir