Köşe Yazıları

Iron Dome- Demir Kubbe

Son günlerde Ortadoğu’da yaşanan İsrail-Filistin / İsrail-Lübnan / İsrail-İran
çatışmalarında, İsrail’in dış saldırılara karşı güvenlik sisteminin en büyük parçası olan “Iron
Dome”-Demir Kubbe, İsrail’e büyük bir üstünlük sağlamaktadır.
İran, Hamas ve Hizbullah tarafından İsrail’e atılan füze ve roketleri, gönderilen dronları
havada etkisiz hale getiren Demir Kubbe, dünya gündeminde yakından takip edilip, her
ülkenin benzer proje ve üretimler konusunda çalışmaları vardır.
Ve günümüz teknolojik çağda her ülkenin böyle bir savunma sistemi olması gerekir.
Başta güzel ülkemiz Türkiye’yi düşmanlardan korumak için…
Ülkemizin bu konudaki çalışması “Çelik Kubbe” ismi ile kamuoyunda paylaşıldı. Farklı
birçok bileşenlerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan savunma sistemimiz ülkemizde
yaşayan insanlara güven verdi-vermekte.

Konumuz İsrail’in halen aktif olarak kullanmış olduğu “Demir Kubbe”.
Kısaca sistemi tanıyalım:
Demir Kubbe, İsrail’in savunma sanayi şirketi Rafael Advanced Defense Systems ve İsrail
Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI) tarafından geliştirilmiş bir mobil hava savunma sistemidir.
İlk kez 2011 yılında operatif hale getirilmiştir ve o zamandan beri defalarca kez test edilmiş ve
kullanılmıştır.
Bilinen tarafı ile Demir Kubbe sistemi üç ana bileşenden oluşur:

  1. Radar Ünitesi: ELM-2084 Çok Görevli Radar (MMR), hedef roketlerin fırlatılmasını tespit
    eder ve bunların izini sürer.
  2. Savaş Yönetim ve Kontrol (BMC) Sistemi: Hedef roketin düşeceği noktayı hesaplar ve
    bu bilgiler doğrultusunda gerekli müdahaleyi planlar.
  3. Fırlatma Üniteleri: Tamir adlı önleyici füzeler, tehdit oluşturan roketleri havada imha
    etmek üzere fırlatılır.

Sistemin Çalışma Prensibi:
Demir Kubbe sistemi, kısa menzilli roketler, havan topları ve benzeri tehditleri tespit ederek,
bunların hedefledikleri bölgelere ulaşmasını önler. Sistemin çalışma prensibi şu adımlardan
oluşur:

  1. Tespit ve İzleme: Radar, yaklaşan bir roket veya füze fırlatıldığında bunu tespit eder ve
    anında izlemeye başlar.
  2. Tehdit Analizi: Savaş yönetim ve kontrol sistemi, yaklaşan roketin yolunu analiz eder ve
    düşeceği olası noktayı hesaplar.
  3. Karar ve Müdahale: Eğer roketin düşeceği nokta sivil veya askeri bir tehdit oluşturuyorsa,
    Tamir önleyici füzesi fırlatılarak roket havada imha edilir.
    Demir Kubbe, özellikle Gazze Şeridi’nden İsrail’e yönelik roket saldırılarına karşı oldukça
    etkin bir şekilde kullanılmıştır-kullanılmaktadır. Sistem, kısa menzilli roketlerin çoğunu etkisiz
    hale getirme yeteneğine sahip ve şehir merkezleri gibi kritik bölgelerin korunmasında büyük
    rol oynuyor. İsrail Savunma Kuvvetleri’ne göre, sistemin başarı oranı %90’ın üzerinde.
    Demir Kubbe sistemi, sürekli olarak güncellenmekte ve geliştirilmekte. Sistemin
    kapasitesi ve etkinliği, zamanla artan tehditlere karşı daha da güçlendirilmiş. Ayrıca, ABD ve
    diğer ülkeler de bu sistemin benzerlerini geliştirme ve kullanma konusunda İsrail ile
    işbirliği yapıyor.
    Demir Kubbe her ne kadar başarılı bir savunma sistemi olarak görülse de, tamamen
    mükemmel değil. Yoğun roket saldırıları altında sistemin etkinliği azalabiliyor ve bazı

roketler hedeflerine ulaşabiliyor. Ayrıca, sistemin işletme ve fırlatma maliyetleri de oldukça
yüksek. Kısaca, Demir Kubbe, İsrail’in güvenliğinde önemli bir rol oynamakta ve teknolojik
açıdan ileri bir hava savunma sistemi olarak tanınmaktadır.
Özet olarak bahsetmiş olduğum Demir Kubbe Savunma Sistemi, belirttiğim gibi %90
oranında bir savunma sağlamakta. %10’luk dilimde ise sistem yetersiz kalmakta. Bu sistem
2011 senesinde yapılan çalışmalar neticesinde %90 oranında başarılıydı. Günümüze
geldiğimizde ise Demir Kubbe’nin %99 başarılı olduğunu söyleye bilirim. (Bu şahsımın
görüşüdür.)

Neden %99 diyorum?

Demir Kubbe gibi hava savunma sistemleri kendi içerisinde karışık yazılım ve “öğrenme”
temelinde çalışan sistemlerdir. Günümüzde bu gibi sistemlere: Machine Learning-Makine
Öğrenmesi denilmekte.
Makine öğrenmesi, bilgisayarların açık bir şekilde programlanmadan veri analizi
yaparak öğrenme ve karar verme yeteneği kazanmasını sağlayan bir yapay zeka
dalıdır. Bu teknoloji, büyük veri setlerini kullanarak kalıpları ve ilişkileri belirler, tahminler
yapar ve zaman içinde performansını artırır.
Makine öğrenmesinin bazı temel unsurları:

  1. Veri: Makine öğrenmesi, büyük miktarda veri gerektirir. Bu veriler, algoritmaların
    öğrenmesi için kullanılır. Veri setleri genellikle eğitim verisi (algoritmanın öğrenmesi
    için kullanılan veri) ve test verisi (algoritmanın performansını değerlendirmek için
    kullanılan veri) olarak ikiye ayrılır.
  2. Algoritmalar: Makine öğrenmesi, belirli görevleri yerine getirmek için algoritmalar
    kullanır. Bu algoritmalar, verilerden öğrenerek tahminler veya sınıflandırmalar yapar.
  3. Modeller: Bir model, makine öğrenmesi algoritmasının belirli bir veri seti üzerinde
    öğrendiği bilgi ve ilişkiler bütünüdür. Model, yeni veriler üzerinde tahminler yapmak
    için kullanılır.

Yukarıda bulunan ilk başlıktaki “veri” önemlidir. Elinizde ve ülkenizde Demir Kubbe gibi bir
sisteminiz var ise, bu sistemi eğitmek için en önemli veri ne olurdu?

  1. Roket
  2. Dron
  3. Füze
  4. Uçak
  5. Vb.
    İşte bundan dolayı, İran, Hamas, Hizbullah’ın İsrail’e havadan attığı her silah, Demir
    Kubbe’nin öğrenme kabiliyetini geliştirmektedir. İsrail böylelikle, savaşırken bile
    savunma sistemini geliştirmektedir.
    Peki, İsrail’in Demir Kubbesi’ni dumura uğratacak sistemler var mı?
    Elbette bulunmakta… (Burada nasıl-neler olduğunu yazmam mümkün değil)

Deep Learning- Machine Learning- Artificial İntelligence, konusunda çalışan ve sayısal
olan bu sistemleri, analog olarak “öğrenemedikleri-öğretilemeyen” alanlarda duyarsız
bırakma konusunda biraz kafa yoracak zihinlerin çözmesi zor olmasa gerek…
Saygılarımla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir