”Zalimlerin çarkı cahillerin çalışmayan kafaları ile döner” demiş Fransız şair,romancı ve yazar Viktor Hugo.
Başyapıt olan ünlü Sefiller romanının yazarı…
Son yıllarda siyasi hayatımızda adeta peynir ekmek gibi her yaraya merhem bazı ifadeler kullanılmaktadır.
”Haline şükret,verilen nimetlere hıyanet etme gibi,senden daha kötüleri var gibi…”
Bilhassa iktidar yanlılarının mevcut iktidarı eleştirenlere karşı bu tür söylemlerini çok sık duyar olduk.
Bu tür söylemlerle; büyük çoğunluğu dindar,muhafazakar ve mukaddesatcı olan halkımızı en alır yerlerinden vurmaya çalışmaktadırlar.
Mevcut iktidara olan şuursuzca sempatilerini ve fanatikliklerini perçinlemek istemektedirler akıllarınca.
Kendilerince memleket ve vatan sevdalarını cilalamaktadırlar.
İşin en acı tarafı da…
Bu yaptıkları ile İslam dininin bir gereğini ifa ettiklerine inanıyor olmalarıdır.
Savundukları ‘şükür’ tezlerini dinin icabı gibi sunma gafletine düşüyorlar farkına varmadan.
Oysa…
İslam dininin tavsiye ettiği şükür ile bunların istismar ettiği şükrün birbiriyle uzaktan yakından alakası yoktur.
Evet…
Yüce dinimizde şükür etmek vardır.
Allahın verdiği akla,izana,lisana,vucudumuzun tüm azalarına…
Tabiata ve onun bahşettiği tüm nimetlere şükür edilir.
Bunun anlamı kanaatkarlıktır,müteşekkir olmaktır,iyilik bilmektir ve minnettar olmaktır.
Tabiki…
Biz böyle bir şükre iman ederiz.
Ancak…
Bunun dışındakilere itibar edemeyiz.
Yani…
Kulundan gelen her türlü maddi ve manevi şeylere şükür etmek diye bir şey olamaz.
Hele hele…
Siyasilerin ulüfe tarzından sanki ceplerinden verir gibi bir zahmet sunduklarına şükür etmek tüm bizi yanlışa saptırır.
Siyasiler nihayetinde insandırlar ve nefis taşımaktadırlar.
Ve onlar bu halkın imkanlarını halka sunmaktadırlar.
Ayrıca da siyasilerin adaletli bir dağıtım yaptıkları her zaman için tartışma götürür bir durum arzeder.
Çünkü…
Siyaset rekabet için vardır.
Bunun için siyasi partilerin rekabet etmesi istenmektedir.
Çünkü iyininde iyisi muhakkak vardır.
Mevcut iktidarların reva gördüklerini şartsız şurtsuz onaylamak bu topluma ihanet etmektir.
İnsanlık tarihi insanları yönetme durumunda olanlara karşı adaletin öngördüğü tüm hakların mücadelesiyle geçmiştir.
Eğer ki…
İnsanoğlu yönetenlere karşı bu mücadeleyi göstermeseydi bugün hala esir pazarlarında satılıyor olacaktık.
Dünyada 8 milyar insanın aynı hak ve şartlar altında yaşayamadığının tek sebebi yönetenlerdir.
Bir tarafta açlıktan ölenler diğer tarafta yıllık 40-50 bin dolar kişi başına düşen milli gelire sahip insanlar…
Bu adaletsiz dağılımı yüce yaradanın yapmadığı aşikardır.
Ve…
Refah seviyesi yüksek ülkelerin halklarının o seviyelere siyasilere’Şükür ederek’ gelmediklerine inanıyorum.
İnsanoğlu en güzel şeylere layıktır.
Bulunduğu mevcut durumun daima yukarılarını tasavvur ve talep etmesi gelişmenin anahtarıdır.
Mevcut duruma rıza ve razı olanlar daima geri kalmaya mahkumdurlar.
Hülasa…
Siyasilerin öngördükleri maddi ve manevi haklar Allah kelamı değildir.
Onların hak gördüklerine şükür etmek demek insan nesline yapılacak en büyük ihanettir.
Gerçek dindarlar kime ve neye şükür edeceklerini iyi bilenlerdir.
Ancak cahiller kime ve neye şükür etmekte yanılırlar.
Saygılarımla…
- AH ŞU GAVURLAR! - Ocak 11, 2025
- KESTİM! - Aralık 17, 2024
- YARINIMDAN ENDİŞEM VAR! - Aralık 11, 2024