genel haber, Güncel

ADD’DEN İHRACI İSTENEN TEĞMENLERE DESTEK

30 Ağustos 2024 tarihinde yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde sonrası

diplomalarını alan teğmenlerin tören alanı dışında toplanıp yılların Harbiye geleneği uyarınca

kılıçlarını çekerek “Askerlik Yemini” etmeleri, Laik Cumhuriyete, vatanın ve milletin bölünmez

bütünlüğüne, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine, Türk Milletinin kayıtsız koşulsuz

egemenliğine, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa

Kemal Atatürk’e bağlılıklarını belirtmeleri ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” seslenişini

dillendirmeleri önce Cumhurbaşkanı, ardından da Milli Savunma Bakanlığı tarafından disiplin suçu

olarak değerlendirilmiş, dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu, Alay Kıdemlisi Teğmen İzzet Talip

Akarsu ile 3 teğmenin daha “TSK’dan ayırma Cezası” talebi ile Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk

edildikleri kendilerine tebliğ edilmiştir.

Tarihin Batı Emperyalizmine karşı verilerek zafere ulaştırılan ilk ve tek Ulusal Bağımsızlık

Savaşı, Mustafa Kemal Atatürk Başkomutanlığında, kadın, erkek ve çocuk topyekûn Türk

Milleti’nin azim ve kararı, TBMM’nin sarsılmaz iradesi, Şanlı Türk Ordusu’nun kahramanlığı ve her

rütbedeki Türk Subayının üstün komuta yeteneği ile kazanılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri Türk

Milletinin bağrından kopmuştur ve kuruluşundan itibaren daima Atatürk’e, O’nun İlke ve

Devrimlerine ve Cumhuriyet değerlerine bağlı kalmıştır.

Bu bilinç ve sorumlulukla hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin genç subaylarının

mezuniyet coşkusuyla Başkomutanları Büyük Atatürk’e minnet ve şükranları ile vatana, millete ve

Cumhuriyet değerlerine bağlılıklarını haykırmalarının disiplin suçu sayılması asla kabul edilemez.

Anayasanın 2. Maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve

adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta

belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” denilerek

Cumhuriyetin nitelikleri sayılmıştır. İfade özgürlüğü de anayasal güvence altındadır. Teğmen

evlatlarımızın Atatürk’e ve kurucu değerlere bağlılık ifadeleri de bu bağlamda anayasal güvence

altında olmak gerekir.

6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen TSK’dan

ayırma cezası gerektiren haller sınırlı sayıda belirtilmiş olup Teğmenlerimizin söz konusu

davranışlarının sayılan bu haller kapsamında değerlendirilemeyeceği kanun lafzından açıkça

anlaşılmaktadır.

Atatürkçü Düşünce Derneği 354 Şubesi, 57 Temsilciği ve her biri “Mustafa Kemal’in

Askeri” olmakla gurur duyan 70 bini aşkın üyesiyle yeni mezun teğmenlerimiz hakkında

yürütülmekte olan disiplin soruşturması sonucunun hukuka, yasalara, adalete ve vicdana aykırılık

teşkil etmeyeceğini ummak istiyoruz.

Atatürkçü Düşünce Derneği, varlık nedeni ve görevi gereği sürecin takipçisidir,

Teğmenlerimizin yanındadır.

MAHRUKİ’YE DESTEK

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi yol arkadaşımız Nasuh

Mahruki’nin, sadece ülkemiz, demokrasimiz ve seçimlerle ilgili düşünce ve endişelerini dile

getirdiği bir sosyal medya paylaşımında “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve kamu barışını

bozma” suçu işlediği iddiasıyla tutuklanmasından büyük üzüntü duyduk.

Nasuh Mahruki; kurucusu olduğu AKUT ile milletimizi “Arama-Kurtarma” çalışmalarının

yaşamsal anlam ve önemiyle tanıştırmış, özellikle 1999 Büyük Marmara depremindeki

gayretleriyle topluma mal olmuş, sayısız afetzede yurttaşımızın hayatını kurtarmış, Everest’e

tırmanan ilk Türk ünvanı almış, yaşamı boyunca ülkesine ve ulusuna yararlı olmaya çalışmış iyi

bir insan ve bir vatanseverdir.

“Kamu barışını bozma” amacıyla hareket etmesini mümkün görmediğimiz değerli yol

arkadaşımızın en kısa sürede özgürlüğüne kavuşarak ailesine ve aramıza dönmesini diliyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir