Köşe Yazıları

2025 UMUTLARIN YILI OLSUN…

Tükenen her yıl insan ömründen çok şeyler alıp götürürken, yeni gelen yıl için hepimiz içimizde yeni umutlar taşırız. Kimi bir yaş büyümek isteğiyle yeni yıla adım atarken, kimileri ömürden giden her yılın kendisini sona yaklaştırdığını düşünür. Yeni yılla birlikte yeni aşklara yelken açanlar, zengin olabilme hayalini sürdürenler, okulunu , işini yeni yıla bırakanlar içimizden birileri değil mi ?

Acı, tatlı, sevinçli , kederli günler bir bir akıp giderken, dönüp baktığınızda koskoca bir yılı ve hatta yılları geride bırakmışınız. Bazen farkında olarak  bazen ” ben zaten yaşamadım ki ” serzenişinde bulunarak.

” Yaşadım diyebilmen ” için, umutlarının ve beklentilerinin yerine gelmiş olması gerekir. Sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, aşkı yaşamamışsan o koskoca dediğimiz bir yılı boşa geçirmişsin demektir.

Arkadaşlıklarından ve dostluklarından ihanet görmüşsen neye yarar o geçip giden günler.

Bir avuç azınlık, geceyi hangi lüks eğlence yerlerinde geçirmenin hesabını  yaparken, varoşlarda geceyi ve hatta yılı nasıl geçireceğinin hesabını bile yapamayanların yaşadığı bir ülkede, 365 günün hesabını nasıl yapacağız ?

364 gün sorunlar içinde geçerken, 365.günün her tarafı mutluluk, eğlence  olsa ne yazar ?

Ne bayramlara, ne yeni bir yıla, ne de doğum günü kutlamalarına bir türlü alışamadım.

2024 yılı geride kalırken, olmuş bitmiş bir sürü olumsuz olaylarla can sıkmaya devam etmek istemiyorum.

Mutluluk; içilen bir yudum çayda ise, açan bir gülü koklamaksa, sevdiklerinle beraber olmaksa eğer dileyen dilediğini seçsin.

Milli Piyango’dan çıkacak ikramiyenin hayali ile umutlarını bir gece daha sürdürsün. Yeni yılın şans yılı olacağını burçlarına bakarak  umutlananlar, sınırsızca umutlansın.

Boş verin memleketin neresinde neler oluyor, kimin eli kimin cebinde, bunlara kafa yorarak umutlarınızı kırmayın.

Gülün, eğlenin, hoplayın, zıplayın.

Issız bir dağ başında avazınızın çıktığı kadar bağırarak, isyan ederek, stres atarak da yeni yıla girmenizde bir sakınca olduğunu zannetmiyorum.

İstersiniz öyle yapın.

Ya da bir köşeye çekilip, yaşamınızdan akıp giden senelerin muhasebesini yapın, yeni yıla bilançonuzu çıkarın. Çocukluğunuz, gençliğiniz, aşklarınız, evlilikleriniz, çocuklarınız gözünüzün önünden film şeritleri gibi aksın gitsin. ” Ah keşke ” diye iç geçirirek , öğrencilik yıllarınıza, askerlik anılarınıza dönebilirsiniz. Tüm bunlarında yeni bir yıla girerken, hiç kimseye bir sakıncası olmaz.

Pijama, terlik, televizyon bol kuruyemiş, bol meyveli bir akşamında  fena olmayacağını düşünerek, Yeni dizilerin perde arkasını, şıklar ve ruküşlerı , sanat dünyasında olup bitenleri, siyasilerin gevezeliklerini izleyip keyif yapabilirsiniz.

“Mutluluğun resmini yapmaya” kalkışmayın. Çünkü, dünyanın en ünlü ressamları bile o resmi bir türlü çizemediler.

Elinize bir kağıt kalem alın, toplama ve çıkarma işlemleri ile, yeni yıldan beklentilerinizi sıralayın. Ev sahibi olmayı, son model bir otomobile binmeyi, yazın en güzel sahillerde tatil yapmayı, at yarışı, sayısal, iddaa gibi bahis oyunları ile köşe dönmeyi yeni yıla ertelemekte fayda var  diyorsanız, sizin bileceğiniz iş öyle yapın.

Dost sohbetleri, eve gelen misafirler sizi sıkabilir. Yılda bir gün olsun başınızı dinlemek gibi bir sıkıntınız varsa, çözümü şimdiden bulun ve bunu yaşayabileceğiniz bir program yapın.

Issız bir parkta yürüyüşe çıkmakta  yararlı olabilir. Denemekte hiçbir sakınca yok.

Kendinizi bulunduğunuz ortamdan uzaklaştıracak her türlü organizasyona gönül rahatlığı  ile ” evet ”  diyebilirsiniz.

Yani , yeni yıla nasıl istiyorsanız öyle girin ve umudunuzu kaybetmeyin….

Umut dolu yıllara…

İbrahim ALTUNTAŞ
Latest posts by İbrahim ALTUNTAŞ (see all)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir