Köşe Yazıları

UFAK ESNAFIMIZI DAHA DA UFALTMAYALIM!

Ufak Esnaf tabiri sakın sizi yanıltmasın!
Öyle adının ‘ufak’olduğuna bakmayın.
Bana göre,yaptığı işler oldukça büyük ve kapsamlıdır.
Üretici ile tüketici arasında köprü görevi yapan büyük bir kamu hizmetkarıdır ufak esnaf.
İcabında bir ürün veya hizmeti tüketiciye ulaştırabilmek için ne büyük fedakarlıklara ve risklere göğüs germek zorunda kalan kişidir.  Türkiye’de 2 milyona yakın esnafımız var.Çoğunluğu küçük sermaye sahibi genelde ise emek ağırlıklı işlerin sahibidirler.Marketçi,bakkal,kasap,manav,berber,ayakkabıcı,eczacı,fırıncı,lokantacı,mobilyacı,hırdavatçı,tamirci diye listeyi uzatabiliriz.
Esnaflarımız aslında devletimizin de en büyük destekçisidirler. Katma değer yaratarak devletin vergi gelirlerinden önemli bir kesimini onlar karşılar.
Pandemi döneminde esnaf ve zanaatkar kesiminin çarkları dönmeyince sosyal hayatımızın  ve  ülke ekonominin  nasıl etkilendiğini hep beraber gördük.
Gelin görün ki…  Bu derece önemli ve değerli bir kesim olan esnaf ve zanaatkarlarımızın son yıllardaki  yüksek hayat pahalılığının günah keçisi ilan edilmesi üzüntü vericidir.
Yıllarca kamuda devletin bir personeli olarak çalışmış biri olarak söylüyorum; hükümetin esnafa karşı olan bu tutumunu doğru bulmuyorum.
Bana göre…Hayat pahalılığının sebeplerini başka yerde aramak lazımdır.Hayat pahalılığının ekonomi bilimindeki izahı çok basittir.Hayat pahalılığı eşittir enflasyon demektir.Yani önlenemeyen fiyat artışları…Bu fiyat artışlarına sebep olan unsurlar ise maliyet,talep,para arzı ve girdilerdir.  
 Dolayısıyla bir ürünün maliyetini belirleyenler bellidir: İşgücü, enerji, hammadde v.s .
İlave olarak bir ürünün tüketicinin eline ulaşana kadar bir çok istasyonlardan geçmesi icap etmektedir.Ulaşımından,ambalajına kadar…
Hal böyle olunca esnafın eli kolu bağlıdır.Satın aldığı bir ürünü kendi belirlemediği bir maliyet üzerinden belli bir kar ekleyerek satmaktan başka…
Zira…Esnafın kar marjı bellidir.Bu serbest piyasa koşullarında ekleyeceği keyfi en küçük artış bir fiyat artışı bile dolaylı olarak kendi satışlarının düşmesine ve icabında piyasadan çekilmesine neden olacaktır.
Çünkü günümüzde tüketici bilinçlidir ve en ucuz ürünü veya hizmeti almakta seçeneği çok fazladır.
Artık parmaklarımızın ucundadır her türlü bilgi. Ayçiçek yağını en ucuza nereden alabilirim bilgisine anında ulaşabilmektedir rahatlıkla.Bunun için koşullar tüketiciden yanadır.Buna rağmen tüketiciyi istismara uğratıp hileli yollardan haksız kazanç elde edenler ne yazık ki olmaktadır.
Bu mağduriyetler karşısında tüketicinin yanında olan bir sürü yasal kurumlar ve hak arama yolları vardır.Zabıta teşkilatından tutun Tüketici Mahkemelerine kadar…
Günümüzde bir sakız için dahi hak arayan insanları görmek olasıdır. Hükümetimizin yapacağı en güzel katkı…Bu hak arama kurumlarını daha dinamik tutmak olacaktır.
Ancak…   Esnaflarımıza mal edilmeye çalışılan hayat pahalılığı ve fahiş fiyat meselesi ise bulanık suda balık avlamak gibi bir durum arz etmektedir.
Zaten…Günümüzde fahiş fiyatla mal satmakla eleştirdiğimiz esnafı bu yüzden şikayet ettiğinizde ”Serbest piyasa koşulları gereği bir şey yapamıyoruz diyorlar devletin yetkili kurumları.
Öyleyse…Taşları yerli yerine koyalım ve hayat pahalılığının sebeplerini başka yerlerde arayalım.
Zaten zor durumda olan esnafımızı daha da zor duruma düşürmeyelim.Onları günah keçisi ilan etmenin hiç bir yararı yoktur!
İşini düzgün yapan vatandaşa karşı sorumlu ve saygılı olan esnaf kardeşlerimizi vatandaşla karşı karşıya getirmeyelim.
Bir ürünü tarladan veya fabrikadan alıp ayağımıza kadar getiren,emeğiyle bizlere hizmetler sunan insanlarımızın kıymetini bilelim.
Aksi halde…
Tanzim satış mağazalarının ne kadar ‘başarılı’ olduklarını gördük! 
Saygılarımla…

Şaban KÜLHANCIOĞLU
Latest posts by Şaban KÜLHANCIOĞLU (see all)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir