GÖÇER : “ÖNCE DOĞAYI SEVDİRMELİYİZ”

Spor adamı Mustafa Göçer, yaz –kış demeden sürdürdüğü fidan dikme çalışmaları ile büyük takdir topluyor.Hemen hemen her gün kendi aracı ve temin ettiği fidanlarla farklı bölgelerde fidan diken Mustafa Göçer, zaman zaman da doğa gönüllüleri ve öğrenciler ile toplu etkinlikler düzenliyor. Göçer, sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar ile günlük çalışmalarını duyururken mesaj vermeyi de ihmal etmiyor. Özellikle çocuklara doğa sevgisinin aşılanması ve öğretilmesi gerektiğini belirten Göçer, mesajında şunlara dikkat çekti.
“Gençlerimiz ve çocuklarımızı doğaya götürmeliyiz. Onlar vadi nedir, dağ nedir ve oralarda hayat nasıldır göstermeliyiz.
Onlara vadilerin ve dağların yaşama katkılarını anlatmalıyız. Vadilerde ve dağlarda yaşam bittiğinde gezegenimizde yaşamın biteceğini açıklamalıyız.
Sera gazları üreterek atmosferimizi tüketmekte olan şehirlere tezat vadilerin ve dağların o zararlı gazları yok etmek için ormanlara ne kadar da ihtiyaç duyduğunu anlatmalıyız.
Doğada yaşayan ve tohum taşıyarak vadileri ve dağları çok çeşitli bitkilerle donatmaya çalışan canlıların vadilerden akması gerekli olan tertemiz sulara ne kadar da ihtiyaç duyduklarını anlatmalıyız.
Toprağın çoğalabilmesi ve tutunabilmesi için bitkilere, bitkilerin çoğalabilmesi için yaban hayata ve yaban hayatın özgürce yaşayabilmesi için tertemiz akan sulara ve tertemiz topraklara ihtiyaç duyduğunu anlatmalıyız.
Çocuk “VADİ NEDİR?” diye sorunca onlara vadi bitki toplulukları ile yaban hayatı doyurabilen, barındırabilen ve gizleyebilen özel yaşam alanlarıdır; vadiler doğanın mutfağıdır. Canlıların yaşam alanı ve dağların biriktirdikleri suları ovalara gönderebilmek için yapmış oldukları çok özel su yollarıdır. Demeliyiz.
Çocuk “DAĞLAR NEDİR?” diye sorduğunda dağların atmosferin filtresi ve temiz hava üretme noktaları olduğunu açıklamalıyız. Dağların rakımları yüksek olduğu için ormanlarla kaplı olması zorunlu olan ve o ormanlarla yukarılardaki kuru havayı rutubetlendirerek daha çok yağış çekmesi ve yaşam adına yer altında temiz su biriktirmesi gereken en önemli yaşam kaynakları olduğunu söylemeliyiz.
İşte bunları öğrendikten ve doğa sevgisini yüreklerine muhteşem bir Anadolu kilimi gibi nakış, nakış işledikten sonra çocuklar / gençler bizi parmakla göstermeli. Bunu başarmalıyız.İşte bu aşamadan sonra çocuklara dağları ve ovaları tekrar göstermeliyiz.
Çocuk değerlendirmeli. Vadilerin / doğanın desteğimize ihtiyacı olduğunu anlamalı ve bir daha ki sefere yürüyüş ceplerimizde tohumlarla ve sırtlarımızda türlü çeşit fidanlarla olmalı. bKüçük adımlar adım, adım çoğalır ve küçük adımlar büyüktür.” (Rapor38)