Güncel, Renkli Sayfalar

DÜNYACA ÜNLÜ KAYSERİLİ BİR YÖNETMEN : ELİA KAZAN

(RAPOR38-ÖZEL ) Kayserili, halıcı bir Rum ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğdu.

Kim bilirdi ki bu çocuğun dünyaca ünlü bir yönetmen olacağını ?

Marlon Brando’yu sinemaya kazandıran adam oldu.

Marilyn Monroe ile aşk yaşadı.

Hollywood’da  efsane oldu.

Yılmaz Güney’in sıkı hayranı olmuş, Sean Penn ile düşmanlığı arşa çıkmış, Zülfü Livaneli’nin dostu ve aktörü olmuş, Yaşar Kemal ile dost, Marlon  Brando’nun ustası.

Birbirinden farklı bu insanları tek bir noktada birleştiren adam olmuş Kayserili Elia Kazan.

Kayserili olmasına hiç itiraz etmemiş, hatta yakın dostu Zülfü Livaneli ile Kayseri’ye birlikte gelmişlerdi.

Ticaretle uğraşan ailesinin “Kazancıoğlu” soyadıyla İstanbul’da doğmuş ve henüz dört yaşındayken ABD’ye  (New York) göç ederek, bir Yunan Mahallesi’ne yerleşmiş.

Ailesi ve özellikle babası kültürüne o kadar bağlı ki ; New York sokaklarında başında fesi ile dolaşan bir adammış.

Annesi ise  Elia’nın bu kültürden uzak “asimile” olmasını istiyordu.

Ve annesinin isteği ile kolej öğrenimine başladı.

Yale Üniversitesi’nde drama okudu.

O dönemin radikal tiyatro topluluğu olan  Group Theatre’a katıldı.

Sol fraksiyonların hemen hemen hepsini denedi. Kendisini komünist olarak nitelendiriyordu.

4 yaşında Amerika’nın yolunu tutan Kayserili halıcı bir ailenin oğlu olan Elia Kazan büyüdü  ve 1940’ta hem de Broadway’de tiyatro yönetmenliğine başladı.

Arthur Miller ve Tennessee Williams gibi efsanevi yazarlarla sıkı fıkı olacak kadar yakındı. Öyle ki ; iddialara göre  Arthur Miller’dan önce Marilyn Monroe ile ateşli bir aşk bile yaşamıştı.

Tiyatroda başarısını ispatladıktan sonra 1949 yılında Gentleman’s Agreement filmi ile en iyi film oscarını kazandı.

1951 yılında  Street Car Named Desire ile Marlon Brando’nun  kariyerinin yükselmesinin önünü açtı.

1950’lere geldiğimizde komünist geçmişi ile başı belaya girdi, cadı avı sırasında sorgulanan Elia Kazan, başlarda dirense de daha sonra pes edip komiteye önce sekiz tane, daha sonra bir çok meşhur komünistin ismini verdi. Tiyatrodan arkadaşlarının ismini sorguculara vermek zorunda kaldı.

Kariyerinde sanatsal olarak bir zarar görmedi ve büyük filmler çekmeye devam edip, Brando’nun başrolünde oynadığı On The Waterfront filmi ile en iyi yönetmen Oscar’ını kazandı.

James Dean’in başrolünde oynadığı East Of Eden ile Cannes, altın küre gibi büyük ödüllere oynadı ve yine kazandı. o dönem Kazan’a karşıt grup bunu ‘ispiyonculuğun nimetlerinden en iyi şekilde yararlanmak’ olarak açıklasa da oldukça fazla bir izleyiciye ulaşan bu filmler, eleştirmenler tarafından sanatsal olarak olumlu karşılandı.

1976 yılında, Robert De Niro ve Jack Nicholson gibi isimleri kadrosunda barındıran son filmi The Last Tycoon’u çekene kadar, arada çektiği Baby Doll, Viva Zapata, America America (anadolu’dan ABD’ye göçen iki arkadaşın hikayesi) The Visitors gibi filmler ile birçok ödül ve takdir kazandı ve nihayetinde inzivaya ayrıldı.

            Sık sık Türkiye’yi ziyaret edip, Türk edebiyat ve sinemasını çokça destekledi ve reklamını yaptı.  1983’te hayranı olduğunu söylediği Yılmaz Güney’in duvar filmi setini ziyaret etti ve yarım-yamalak Türkçesi ile sohbet etti.

1997 yılında Zülfü Livaneli’nin hazırlayıp sunduğu “aklın yolu” programına konuk olup, Yaşar Kemal ile dostluğu, İstanbul ve Türkiye sevgisi hakkında samimi açıklamalarda bulundu.  Zülfü Livaneli daha sonra bu olayları kitaplaştırdı.

1999 yılına geldiğimizde Akademi, yaşam boyu başarı Oscar’ını Elia Kazan’a vermeye karar verdi

Hollywood’da çalışan meslektaşları arasında böylesine kötü şöhrete sahip bir yönetmene bu ödülün layık görülmesi epey sansasyon yarattı. ödül töreninin yapılacağı gece, yaklaşık beş yüz kişilik bir grup ellerinde pankartlar ile akademiyi protesto etti. fakat kararından vazgeçmeyen akademi, Robert de Niro ve Martin Scorsese’nin elleriyle ödülü Elia Kazan’a teslim etti.
      Bu törenden sonra tamamen sessizliğe büründü dört yıl sonra, 28 eylül 2003’te Manhattan’daki dairesinde 94 yaşında vefat etti.

 İşte Kayserili bir halıcı ailenin çocuğu olan Elia Kazan (Kazancıoğlu) geriye sansasyon dolu ama bir o kadar görkemli bir hayat, birçok düşman ve unutulması imkansız filmler bıraktı.

FİLMLERİ :

Yönettikleri :            

Son Patron                  1976

Ziyaretçiler                 1972

Uzlaşma                      1969

Amerika, Amerika      1963

Aşk Bahçesi               1961

Wild River                  1960

Kalabalıkta Bir Yüz   1957

Baby Doll                   1956

Cennetin Doğusu       1955

Rıhtımlar Üzerinde     1954

Man On A Tightrope  1953

Viva Zapata!              1952

İhtiras Tramvayı         1951

Caddede Panik           1950

Pinky                          1949

Boomerang!                1947

Yeşil Çayırlar             1947

Centilmenlik Anlaşması 1947

A Tree Grows in Brooklyn 1945

Yapımcı :

Uzlaşma                      1969

Amerika, Amerika      1963

Wild River                  1960

Kalabalıkta Bir Yüz   1957

Baby Doll                   1956

Cennetin Doğusu       1955

Oyuncu :

A Letter To Elia         2010

Sis                               1988

Blues In The Night     1941

City For Conquest      1940

Kitap-Senaryo :

Uzlaşma                      1969

Amerika, Amerika      1963

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir