Köşe Yazıları

GİTTİM GÖRDÜM YAZDIM(Kayseri’nin Almanyası)

Daha önceden tanıtım broşürlerinden ve kulaktan dolma bilgilerden hakkında bazı şeyler öğrenmiştim SİMFER’in.O zaman da okuduklarım ve duyduklarım karşısında büyük şaşkınlık yaşamış ve gurur duymuştum..215 Bin metre karelik yüz ölçümüyle,1800 kişi çalışan personeliyle ve 150 ülkeye yaptığı ihracatıyla ‘Kayserinin Almanyası’ demiştim Simfer için.Uzun zamandır merak içindeydim ve görmek istiyordum bu devasa işletmeyi.Geçtiğimiz gün Simferi’in yönetim kurulu başkanı sayın İbrahim USTAOĞLU’undan bu görme isteğime karşılık nazik bir davet aldım.  Çok memnun olmuş heyecanlanmıştım doğrusunu söylemek gerekirse.Yapılan bu davete hemen icabet ettim ve Simferin yolunu tuttum.Daha tesise adımımı atar atmaz Simfer’in ihtişamıyla karşı karşıya kaldım.İşletme; çevre düzeniyle,ağaçlandırmasıyla,tertip ve temizliğiyle ‘bana saygı duymalısınız’ diye sesleniyordu adeta.Hemen belirtmeliyim ki…Ziyaretim sırasında bana rehberlik eden Ulaş bey dahil, tesisin girişinden çıkışına kadar karşılaştığım tüm personelin nazik ve kibar davranışları Simfer’in kalitesi ile bütünlük arzediyordu. Bana göre bir kurumun kalitesi sadece  altyapısıyla değil orada görev yapan personeliyle de doğru orantılıdır.Personel bir işyerinin yüz akıdır diye düşünmüşümdür hep.Ulaş beyin izahatıyla, tesisin yemekhanesinden tutun soğuk-sıcak diye ikiye ayrılan imalat,arge,planlama departmanlarıyla depolama bölümlerini gezdik.Tesisin büyüklüğü karşısında  bir süre sonra ayaklarıma söz geçiremez olmuştum artık.Gördüklerim yüzünden şaşkınlığımı gizleyemiyordum.Teknolojinin geldiği son aşama robotlarla lazer sistemlerinin kullanıldığı imalat birimlerini ve dünyanın gelişmiş ülkeleri İngiltere’sinden Fransasına kadar ihracat yapılabilen mamülleri üretebilen bir Simfer  görmüştüm.Gördüklerim ve anlatılanlar karşısında çok etkilenmiştim.Bu şehrin bir hemşehrisi olarak gurur duymuştum.Ekonominin bir hayli sıkıntılı, işsizliğin can alıcı boyutlara geldiği bu günlerde Kayseride 1800 kişinin ekmek yiyebildiği harıl harıl çalışan bir tesisi görmek beni ziyadesiyle mutlu etti.Tüm bu başarılara imza atan ve Simfer’i bu safhaya getiren sayın İbrahim USTAOĞLU’na ne demeli…Sanki bu koskoca tesisin sahibi o değilmiş de orada çalışan bir personelmiş gibi işine aşık…Gurur ve kibirden uzak tevazu sahibi bir insan görünümü çiziyordu.O kadar yoğunluğun arasında beni ağırladı Ustaoğlu. Kendisiyle keyifli bir sohbet yaptık.Hoşgörüsüne sığınarak bazı görüşlerimi iletme fırsatı bulabildim.İştahla yeni projelerinden bahsetti İbrahim bey.Belki de Serbest Bölgede ilk olacak, işyerinde çalışan bayanlara kreş ile vasıfsız insanlara meslek öğrenimi sağlayacak ‘Usta Akademi’ gibi sosyal sorumluluk projelerini anlattı.    Ayrıca, burada özellikle altını çizmek istediğim sayın Ustaoğlunun bir özelliğini paylaşmak istiyorum.İbrahim bey klasik demode yönetim anlayışlarını çoktan terk etmiş çağın icaplarına uygun fikir ve icraatları uygulamaya özen gösteriyor.Bu ülkenin bir vatandaşı bu şehrin bir hemşehrisi olarak böyle bir tesisin yöneticisi olması hasebiyle sayın İbrahim USTAOĞLU’na gurur ve memnuniyet dolu hissiyatımı defalarca aktardım.Kendisine teşekkür ve takdirlerimi ilettim.İbrahim bey gibi bu ülkenin gelişmesi ve kalkınması için taş üstüne taş koyandan Allah razı olsun!Bu duygularla Simfer’den ayrıldım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir