genel haber, Güncel

Halit Erkiletlioğlu: “Cami-i Kebir’in zemininde kuyu var”

Tarihçi yazar Halit Erkiletlioğlu, Kayseri Ulu Camii’nin tarihi hakkında bilgi vererek caminin namaz kılınan zemininde bir ‘ayazma’ kuyusu olduğunu ifade etti.

Radyo Radar’da yayınlanan “Dün, Bugün, Yarın Kayseri” programına konuk olan tarihçi yazar Halit Erkiletlioğlu, Melik Emir Gazi tarafından 1135 yılında yaptırıldığı tahmin edilen Kayseri Ulu Camii’nin (Cami-i Kebir) tarihi hakkında önemli bilgiler verdi. Erkiletlioğlu, Ulu Camii’nin zemininin altından Erciyes’in suyunun geçtiğini ve su kuyusunun Ulu Camii’nin zemininin altında kaldığını ifade etti.

Ulu Camii’nin zemininin neden alçak olduğuna dikkat çeken Erkiletlioğlu, “Tarihi kayıtlarda Camikebir’e namaz kılınan zemine 3-4 basamakla inildiği söylenir. Hatta Mustafa Kemal Paşa 19 Aralık 1919’da Kayseri’de Raşit Efendi Kütüphanesi’nde ulema ile toplantı yapmış. O vakit kütüphaneye giriş caminin içindenmiş ve kütüphaneye 8-10 basamak çıkılıyormuş. Şimdiyse caminin 3-4 basamak ile inilen zeminine 15 basamak ile iniliyor. Bunda sadece şehrin yükseltisinin artması değil, 1716 yılındaki büyük depremde caminin kubbesinin çökmesi de etkili olmuş. 1723’e kadar bu çöküntü yerinde kalmış. Sonrasında cami, çöküntü üzerine bina edilmiş ve tabanı böylece yükselmiş. 1956’da cami tamirat görürken caminin kaybolan zeminin bulmuşlar. Böylece caminin namaz kılınan zeminine 13 basamakla inilir hale gelmiş” diye konuştu.

Caminin zeminin altından su geçtiğini belirten Erkiletlioğlu, “Caminin içinde ayazma niteliğinde bir su kuyusu var. O kuyu da Erciyes’ten gelen suların yolu üzerinde. Bu kuyuya halen yapılmış kanallar vasıtasıyla su akıyor. Çevredeki esnafla konuştum. Bu yerleri zamanında bu kuyu nedeniyle su basmış. Bu kuyu 1956’daki tamiratta keşfedildi, ancak bu kuyunun kapağı cami zemininin altında kaldı” şeklinde konuştu.

Burada önceden Hristiyan mabedi olabileceğini söyleyen Erkiletlioğlu, “Şöyle bir iddia var: Cami-i kebir tahmini 1135 yılında yapılmadan önce burada küçük bir kilise ya da şapel gibi bir yapı vardı. Ancak Cami-i Kebir kiliseden dönme bir yapı değil çünkü camideki sütunların her biri farklı üslupta” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir