108 YIL SONRA 1102 ANNE ÇANAKKALE’DE BULUŞTU

OĞLUM BEN GELDİM. SICACIK YÜREĞİMİ YORGAN YAPTIM, ÜŞÜME SEN!
Kayseri’den 26, 27, 57. Alayları Yaşatma Gönüllüleri Derneği İl Temsilcisi Dr. Sema Karaoğlu
öncülüğünde 19 anne Çanakkale şehitleri için Seddülbahir’e gitti. Çanakkale’nin Türk milletinin
bağımsızlığı için verdiği büyük mücadelenin sembolü olduğunu, Kayseri anneleri olarak bu
muharebelerin acılarını, yıkıntılarını, yitirilen hayatları yüreklerinde hissettiklerini belirten Karaoğlu,
“Seddülbahir’de Kayseri Lisesinden giden evlatlarımız canını ortaya koydu ve vatan için şehit oldu. Biz
de içinde Kayserili şehitler olmak üzere bütün şehitleri anmak için buradayız. Bugün vatanımızda
huzur ve güven içinde yaşıyorsak, Türk Milleti özgürse ve bayrağı altında yaşıyorsa o gün vatanı için
canını verenler sayesindedir” dedi.
KAYSERİ’DEN 19 ANNE EVLATLARI İÇİN ÇANAKKALE’YE GİTTİ
26, 27, 57. Alayları Yaşatma Gönüllüleri Derneği’nin organizasyonuyla Çanakkale Kara Savaşları’nın
108’nci yılı dolayısıyla 25 Nisan’da Çanakkale’de düzenlenen anma törenlerine ” OĞLUM BEN
GELDİM. SICACIK YÜREĞİMİ YORGAN YAPTIM, ÜŞÜME SEN!” sloganı ile 1102 anne katıldı. Kayseri’den
de 26, 27, 57. Alayları Yaşatma Gönüllüleri Derneği İl Temsilcisi Dr. Sema Karaoğlu öncülüğünde 19
anne anma törenleri için Çanakkale’ye gitti.
İNSANLIK TARİHİNİN EN BÜYÜK MUHAREBESİDİR
Ellerinde dövizler taşıyarak şehit mezarlarına ulaşan anneler, burada mezarlara karanfiller bıraktı,
dualar etti ve şehitlere şükranlarını sundu. 19 anne adına bir açıklama yapan 26, 27, 57. Alayları
Yaşatma Gönüllüleri Derneği İl Temsilcisi Dr. Sema Karaoğlu, “Çanakkale muharebeleri sadece bir
milletin değil insanlık tarihinin en büyük muharebelerinden biridir. 1892 yılında Osmanlı döneminde
kurulmuş olan Kayseri Lisesi öğrencileri de Çanakkale muharebelerine katılmışlardır . Öğrencilerden
bazıları gönüllü olarak muharebelere katılırken bazıları da zorunlu olarak askere alınmıştır. Tarihi
Kayseri Lisesinin mezuniyet defterinde 1915-1916 eğitim öğretim yılına ait sayfada Osmanlıca “Bu
sene teşekkül itmemiştir.” yazar.Bu sözler tarihi gerçeği gözler önüne sermektedir.” dedi.
MUHAREBELERİN ACILARINI VE YIKINTILARINI YÜREĞİMİZDE HİSSETTİK
Dr. Karaoğlu, “Kayseri lisesi öğrencilerinin de içinde bulunduğu Mehmetçikler General Hamilton’un 25
Nisan Günü Seddülbahir bölgesine çıkartmış olduğu düşman birlikleri ile karşılaşmış ve düşman
kuvvetlerinin ilerlemesine engel olmuştur. Seddülbahir Çanakkale muharebelerinin en önemli
mevzilerinden biridir. Kayseri Lisesi tıpkı Sakarya meydan muharebesinde olduğu gibi Çanakkale Kara
muharebesinde de şehitler vermiştir. Seddülbahir’deki topraklarımız binlerce Türk ve düşman
askerlerinin kanı ile sulanmıştır. Çanakkale Türk milletinin bağımsızlığı için verdiği büyük
mücadelenin sembolüdür. Biz Kayseri anneleri olarak bu muharebelerin acılarını,yıkıntılarını,
yitirilen hayatları tam 108 yıldır yüreğimizde hissediyoruz. Bunun için de Seddülbahir’e Türk
askerinin cesaret ve azmi ile kazandığı zaferi kutlamak ve şehitlerimizi anmak için geldi. Bu
sene bir ilk oldu ve 108 yıl sonra Türkiye’nin 7 bölgesinden tam 1102 anne burada geldi.
Anneler muharebelerin acılarını ve yıkıntılarını yüreğimizde hissettik” şeklinde konuştu.
BU ÜLKEDE ÖZGÜRCE YAŞIYORSAK ŞEHİTLERİMİZ VE GAZİLERİMİZ SAYESİNDEDİR

Dr. Sema Karaoğlu, “Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy,
Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünya’da eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya –
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde – gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”
Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahud kafesi!
şeklinde anlatırken Çanakkale Savaşını, yokluklar içindeki Türk Milletinin ne kadar zor
durumda savaş alanında yer aldığını bizlere aktarmış. Türk Milleti’ni yok etmek isteyen
emperyalistler en son teknoloji ve ağır silahlar ile saldırmış ama karşısında iman dolu göğsü
ile Türk Milletinin evlatlarını bulmuştur. Yokluk içinde varlık mücadelesi veren Türk Milleti,
daha bıyıkları çıkmamış evlatları ile karanlık odaklara büyük bir ders vermiş ve Çanakkale’nin
geçilmez olduğunu göstermiştir. Gönül isterdi ki böyle bir savaş yaşanmasın ve hiçbir anne
göz yaşı akıtmasın. Ama vatan söz konusu olduğunda gerisinin teferruat olduğunu göstermek
açısından bütün anneler kınalı kuzularını, gözyaşlarını içine akıtarak düğüne gönderir gibi
cepheye göndermiş ve geri döner diye de arkasına bile bakmamıştır. İşte bu gerçeği herkesin
bilmesi ve vatanına ona göre sahip çıkması gerekir. Biz de anneler olarak buna dikkat çekmek
için Seddülbahir’de buluştuk ve şehitlerimizi andık. Tüm millet olarak bu vatanda özgürce ve
huzur içinde yatıyorsak daha bıyıkları bile terlememiş olan şehitlerimiz olmak üzere bütün
şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesindedir. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere
Çanakkale Savaşında şehit olan, gazi olan ve savaştaki askerlerimize destek veren bütün
milleti saygıyla anıyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun”
diyerek sözlerini bitirdi.