Köşe Yazıları

ŞEHİR HASTANESİNİN SORUNLARI KENDİNDEN BÜYÜK

Kayseri Şehir Hastanesi devasa yapısıyla ihtişamlı bir görünüm arzediyor.

246.000 M2 alana kurulan 1600 yataklı hastane Türkiye de son dönemde yapılan hastanelerden biri olma özelliği taşıyor.

Bazılarının sandığının aksine mülkiyeti devletin olmayıp devletin kiracı konumunda olduğu müşteri- hasta İlişkisi içerisinde çalışmaktadır.

Şehir Hastaneleri devletin neredeyse bütün hizmetleri para karşılığı aldığı bir kurum niteliğindedir.

2018 Yılında hizmete açılan şehir hastanesi başlarda oldukça verimli hizmetler sunmuş hatta pandemi döneminde varlığı ile büyük bir yükü sırtlayabilmiştir.

Ancak…

Son yıllarda genel sağlık politikalarında yaşanan olumsuzluklar Şehir hastanelerini de negatif olarak etkilemiştir.

Genel sıkıntılardan bir tanesi ise …

Sağlık Bakanlığında çeşitli tarikatların etkisi sebebiyle torpilin en fazla şehir hastanelerinde olduğu dedikodularının ayyuka çıktığıdır.

Şimdi gelelim Kayseri Şehir Hastanesi olarak yereldeki sıkıntılarına…

Genel amaç itibarıyla hastanelerin vatandaşın hızla ulaşılması gereken yerler olması gerekirken…

Şehir hastanesinin şehrin en ücra yerlerine inşa edilmesi ayrı bir handikaptır.

Hastanenin kuruluş aşamasında bir rant paylaşımı olduğu çok kolay anlaşılmaktadır.    

Herkesin özel arabalarıyla hastaneye ulaşmasının imkan dışı olduğu malüm iken…

Tramvayla şehrin bir ucu diyebileceğimiz İldem den Şehir hastanesine yaklaşık bir saat gibi bir zamanda ancak ulaşılabilmektedir.

Yazının başında Şehir Hastanesinin fiziki olarak görkemli olduğunu belirtmiştim.

Ancak…

Hastanenin verdiği hizmetlerin niceliği ve niteliği bu görkemli yapıyla ters düşmektedir ne yazık ki.

Mesela…

Göz başta olmak üzere diğer bir çok polikiliniklerden randevu almak piyangoda ikramiye çıkması gibi bir durum arz etmektedir.

Randevu sisteminde (MHRS) en az 15 günden önce muayene sırası almak çok zordur.

Muayene şansı bulanların diğer tetkikler içinde günlerce beklemesi bu işin tuzu biberi gibidir.

Bir ultrason çekimi için en az kırk beş günlük bir süre verildiğini bizzat yaşayan tanığıyım.      

Ayrıca çekim günü geldiğinde saatlerce sıra beklemek de cabası.

Gün içinde acil servisin çok yetersiz ve kalitesiz olduğunu söyleyebilirim.

Bir haftadır kalp rahatsızlığı yüzünden ciddi sıkıntı çekmiş ve normal muayene sırası alamamış…

Bu sebeple çaresiz gündüz acil kliniğe başvurduğumda ”hiç bir şeyimin olmadığı” söylenerek evine gönderilmiş biriyim.

Bir kaç gün sonra Kardiyoloji kliniğinden rica ile muayene olduğumda çok acil olarak çağrılan tekerlekli ambulans arabasıyla yoğun bakım ünitesine yatırıldım.

‘Ne müthiş bir yoğun bakım!’

Doktorların en azından insani nezaketin gereği olan ”geçmiş olsun” sözünü bile sakındıkları…

Bazı istisnai kişilerin dışında hemşirelerin tepeden ve ukala yaklaşımları ile geçen kabus dolu üç gün yaşadım.

Ve ertesi gün hızla anjio oldum.

Bugün düşündüğümde şansımın yaver gittiğini düşünüyor ölmediğime şükrediyorum.

Acildeki doktor evime gönderirken diğer doktor hemen yoğun bakıma yatırıyor.

Ne yaman sağlık çelişkisi!

Evet…

Ülkemizde hala tesadüf yaşıyoruz!

Tekerlekli sandalye demişken…

Hastanemizde yaşlılarımızın o uzun koridorlarda iki büklüm yürüdükleri manzaralar hiç de iç açıcı değil.

Yeterli derecede tekerlekli ve akülü sandalye olmadığı çok açık görülüyor.

Dikkatimi çeken bir manzara ise hastanenin altı yıllık bir geçmişi olmasına rağmen…

Hala…

Herkesin bir yerleri sormak zorunda kalıyor olmasıdır.

Hatta hastane personeli arasında bunun şakasının yapıldığı söyleniyor.

Nasıl bir mimari plan anlamak mümkün değil!

Bir diğer sorun ise…

Doktorlar başta olmak üzere bir çok sağlık personelinin başka hastanelere gönderildiğidir.

Bu yüzden bir çok hizmette personel sıkıntısı yaşandığı hemen göze çarpıyor.

Örnek olarak ağrı polikliniği,Onkoloji cerrahi,geriatri,Ergen ruh sağlığı gibi daha bir çok kliniğin doktor ve personel yetersizliğinden hizmet verememektedir.

Tüm bu sorunların çözümüne yönelik ise hastane yönetiminin varlığını hissedemiyorsunuz.

O kadar zamandır hastaneye gidiyorum bir tek yöneticiyi sahada göremedim.  

Hastalardan gelen şikayetlerin çözümü anlamında da  iyi bir düzeyde oldukları söylenemez.

Zira…

Hastanedeki her birimde oluşan kalabalıkların yıllar geçmesine rağmen azalmayıp artmasından çok bariz bir şekilde anlaşılıyor.

Yalnız…

Burada bir hakkı teslim etmek gerekirse…

Neredeyse adım başı rastladığınız danışmanlık hizmeti veren personellerin hiç birinden olumsuz bir tavır gördüğümü hatırlamıyorum.

O kadar yoğunluğun içerisinde herkese gayet nazik bir şekilde yardımcı olduklarını söylemeliyim.

Olumlu söyleyebileceğimiz bir başka şey ise…

Hastanede genel temizlik oldukça iyi sayılır.

Ama…

Kayseri Şehir Hastanesi o büyük ihtişamlı görüntüsüne karşın içerik açısından bekleneni veremiyor.

Altı yıl geçmesine rağmen malum sorunlar aşılamadığı gibi ilk günkü performansından çok uzak görülüyor.

Dileğimiz…

Hastanemizin en kısa sürede uluslararası sağlık standartlarına kavuşabilmesidir.

Aksi halde bu görüntüler hiç yakışmıyor.

Saygılarımla…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir