Köşe Yazıları

  KİMLERİ SIRTIMIZDA TAŞIMADIK Kİ!

Türk halkı olarak toplum katmanları arasında birbirini çekemeyen başka halklar var mıdır acaba?

Memur işçiyi,işçi memuru,köylü şehirliyi,şehirli köylüyü,gecekondudaki apartmandakini,apartmandaki gecekondudakini,müşteri esnafı esnaf müşteriyi,emekli çalışanı,çalışan emekliyi,araba sahibi olanla arabası olmayanı…

Bu listeyi uzatmak mümkün…

Son günlerde buna birde otobüs ve tramvaya kartla binenlerle 65 yaş ve üzeri bedava binenler arasında bir çekememezlik furyası başladı gidiyor.

Bilindiği üzere…

Gaziler,engelliler,bakıma muhtaç engelli yakınları,kamu görevlileri(polis,asker v.s) ve bunlara ilave olarak 65 yaş ve üzeri yaşlılar belediye hudutları içerisindeki otobüs ve tramvaylardan ücretsiz yararlanma hakkına sahipler.

Ne zaman ki akaryakıt zamlarıyla beraber otobüs ve tramvay biniş ücretlerine aşırı zamlar geldi.

Doğal olarak zaten sıkıntıda olan vatandaşlarımız biniş ücretlerine gelen zamların ardından küplere binmeye başladılar.

Bu çok normal bir durum olsa gerek.

Medyada ve değişik platformlarda da bu zamlara bir şekilde tepki gösterildi.

Ancak…

Normal olmayan bir durum var ki…

Bu zamlarda hiçbir dahli olmayan veya bu zamların oluşmasında hiçbir sebep teşkil etmeyen 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımıza karşı bir kampanya başladı.

Sanki…

Ülkede motorine, benzine,elektiriğe ve iğneden ipliğe gelen zamları bu zavallı vatandaşlarımız yaptı!

Vay efendim” bu yaşlılar keyfi tramvaya biniyorlar,burada binip ileriki durakta iniyorlar.Şehir

meydanında kalabalığa sebep olup vatandaşların geçişine mani oluyorlar. yeter artık bunları sırtımızda taşıdığımız” cinsinden ipe sapa gelmez tepkilerde bulunmaya başlandığı görüldü.

Yapmayın yahu!

Bu ülke 65 yaş ve üzeri insanlarımızı Avrupaya tatile gönderebilecek seviyeye ulaştırdı da bizim haberimiz mi yok!

Yurt dışından tatile gelen yaşlılarla bizim yaşlılarımızın insani değer olarak ne kadar fark olabilir sizce?

Ömründe Boğazköprüsünden dışarıya gidemeyen yaşlılarımıza bu çileli hayata katlandıkları için onlara hürmet etmekten başka ne yapılabilir.    

Hayattaki tek lüksleri evlerinden çıkıp tramvayla bir yerden bir yere seyahat etmek olan bu insanlara devletin verdiği bu küçücük hakkı ellerinden almakta neyin nesi Allah aşkına!

Hani bu insanlar bizim annelerimizdi, babalarımızdı?

Hani annelerimize,babalarımıza ‘öf’bile demiyecektik!

Yaşlı insanlar bu toplumun en aziz misafirleri değilmiydi?

Misafirlere böylemi davranılırdı Türk adetlerinde?

”Yaşlılar bir devletin aynadaki görüntüsüdür” diye bilinen bir sözü ne çabuk unuttuk.

Singapurdaki ‘aynada’ bırakın yaşlıları kediler için lüks tekne turları düzenlendiği görülüyor.

Ben bile hastalıkların verdiği acziyetten dolayı bazen…

Düvenönünde tramvaya binip Hunat durağına kadar seyahat etmek zorunda hissediyorum kendimi.

Yetmiş ve yukarısı sağlık sorunları olan ve müşkül durumdaki yaşlılarımızın durumunu tasavvur edemiyorum.

Lütfen!

Verilmiş hakları yok etmekten yana tavır koymaktan kaçınalım!.

Yeni hakları kazanmanın gayreti için mücadele edelim.

Yarın aynı haklara bizimde ihtiyacımız olabilir.

Gerekirse Tuncelide bir belediyenin başarabildiği gibi herkese kamu araçlarının bedeva olmasını talep edelim.

Suyun bedava olması niçin olmasın!(yıllar önce siyasetçilerin kampanya konusu bile olmuştu)

Avrupa da ve dünyanın gelişmiş ülkelerinde toplum katmanları birbirlerini destekleyerek bugün kü müreffeh

duruma gelebilmişlerdir.

Dünya insanlığı Amerikada 1886 da yapılan işçi eylemleri sayesindedir ki bugün 8 saatlik çalışma saatine kavuşmuştur.

Aksi halde o mücadeleyi o insanlar vermemiş olsalardı, biz bugün hala yasal olarak 14-16 saat çalışıyor olacaktık.

Hülasa…

İnsan hakları ile ilgili nerede bir hak varsa ileride bir gün bizim içinde geçerli olabileceğini unutmayalım.

Varsın ülkemiz yaşlılarını bedavaya taşısın.

Bu kadarcık itibarımız olsun elaleme karşı.

Haketmeyen kimleri yıllardır sırtımızda taşıyoruz unutmayalım!

Saygılarımla…      

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir