Köşe Yazıları

Ne yazık ki…

Dünyaya sosyalist pencereden bakan biri olarak son yıllarda gördüğüm manzara ve yaptığım bir tespit beni ziyadesiyle üzüyor.

Ne yazık ki…

Kendini ‘sosyal demokrat’ addedenlerinde piyasacı,liberal bir ekonomik modeli savunuyor olmalarıdır.

Son yıllarda sağcısınında solcusununda ekonomideki çözüme yönelik genel kanaati:

Dış yatırım,sıcak para ve yardımlar olmadan bir ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizden asla çıkamayacağı inancıdır.

Ne kadar acı verici ve kahredici…

Oysa…

Kurtuluş savaşını cephede kazanmış bir millet olarak sonraki on beş yılda yapılan hamlelerle ekonomik savaşıda kazanmış olduğumuzu ne çabuk unuttuk.

Ülkemizin makus talihini yenerek,ekonomik temellerini de sağlam bir şekilde atmadık mı?

Üstelik…

Kurtuluş savaşının ağır şartlarından çıkarak ve Osmanlıdan kalan borçları da ödeyerek…

Ülkemizi ayağa kaldıran bir model sayesinde oldu tüm bunlar.

Peki neydi bu model?

AKM…  

Yani Atatürkçü Kalkınma Modeli…

Bu model; pragmatik,ülkenin genel şartlarına göre hareket eden…

Halkın refahını önceleyen…

Batının çağdaş,aydınlanmacı ve ilerici felsefesini rehber alan bir anlayışı ifade ediyordu.

Bu model;sınıfsal olmayıp sanayi ve kalkınma için devletçiliği öngören aynı zamanda da özel sektöre de karşı olmayan…

Dış ödemeler dahil her türlü meselenin planlamasını yapabilen bir yönetim şeklinin adıdır AKM.

İşte…

Kabaca anlatmaya çalıştığımız bu model sayesindedir ki…

Yanmış yıkılmış bir ülke olarak Kurtuluş savaşından çıkmış ve Osmanlının borçları dahil büyük bir ekonomik yük altında 15 yılda büyük bir gelişme ve kalkınma ortaya koyabilmiştir.

Şeker fabrikalarından bez fabrikalarına kadar askeriyede sanayide tarımda  büyük yatırımların… Yollar,okullar, hastaneler gibi altyapıların temelleri atılabilmiştir.

Devlette her türlü müsriflikten kaçınılmış şatafata asla değer verilmemiştir.

Bilimde,eğitimde,askeriyede,bürokraside dünyadaki gelişmeler baz alınarak Türkiyenin daha güçlü ve müreffeh bir ülke olması sağlanmıştır.

Bu model terk edildiğinde bütün KİT lerin tamamlanabildiğini ve devletin hazinesinde de 130 ton altın olduğunu unutmayalım.

Ekonomik kalkınmanın yanında demokrasi,kadın hakları,işçi hakları,adalet konularında dünyanın konjoktürüne uygun gelişmelerden asla geri kalınmamıştır.

Uygar ve çağdaş bir Türkiyenin temelleri atılabilmiştir.

Sanata ve sanatçıya büyük önem atfedilmiş bunun için devlet kurumları ile öncülük edilmiştir.

Bugün hala AKM modeliyle ülkemize kazandırılan iktisadi,siyasi ve sosyal kurumlar sayesinde Türkiye Cumhuriyeti varlığını sürdürebilmektedir.

Bugün dünyayı saran liberal,serbest piyasa şartlarının hakim olduğu kapitalizm sistemi sayesindedir ki…

Dünyada gelir adaletsizliği açlık sefalet ve savaşlar hüküm sürmektedir.

2021 Verilerine göre dakikada 11 kişi açlıktan ölmektedir.      

Dünya nufusunun 1.1 i %45 lik gelire sahipken geriye kalan nufusun %55 ise 1,3 payı alabilmektedir.

Türkiye gelir adaletsizliğinde sıralamanın en üstünde bulunmaktadır.

Savaşlar,terör,iklim felaketlerinin dünyada hakim olan kapitalizmin insanlığı nereye götürdüğünü çok açık göstermektedir.  

Bize bu vatanı kazandıran Atatürk ve onun mirası AKM her türlü -izm-lerden daha değerlidir.

Başka arayışlara gerek yoktur.  

Saygılarımla…  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir