Köşe Yazıları

  FİLİSTİNLİLERİNDE ATATÜRKÜ OLSAYDI!

1967 Yılında ‘Altı gün’ savaşıyla beraber İsrailin Filistin topraklarını işgali devam ediyor.

Aslında Yahudilerin toprak iddiaları 1897 Birinci Siyonist Konresi ve 1917 Balfour Deklerasyonu ile başlar.

O gün bu gündür Filistinliler bir avuç kalan topraklarını koruyabilmek için yıllardır mücadele ediyorlar.

Bu zamana kadar bir çok hayat son buldu bu uğurda.

Katliamlar,işkenceler,yokluklar,kayıplar,tacizler ve abluka altında geçti yıllar.

7 Ekim 2023 Tarihinde belkide insanlık tarihinin görmediği yeni bir sürece girildi.

Çoçuklar başta olmak üzere sivil halk tek kelimeyle soy kırıma maruz kaldı.

Yaşanan dramlar televizyon ekranlarından dahi yürek dağlamaya yetti.

Bu acı dolu sahneleri görenler savaşın ne kadar insanlık dışı bir olay olduğunu acı içinde hissettiler.

Ve bu dramın ne zaman biteceği konusunda bir ümit ışığı yok henüz.

Doğusuyla batısıyla insanlık bu işgal ve katliam karşısında seyirci kalıyor maalesef.

Filistinin bu var olma mücadelesi beni bizim tarihimize götürdü ister istemez.

Türk milleti olarak benzer durumları yaşadığımız aklıma geldi.

Evet.

Birinci dünya savaşının sonunda yapılan Mondros ateşkes antlaşması ile bütün emperyalist ülkeler tarafından ülkemiz işgal edilmişti.

İngilizler,İtalyanlar,Fransızlar ülkemizin boğazlar başta olmak üzere İstanbul,Musul,Maraş,İskenderun,Antep

Kuşadası,Bodrum,Fethiye,Marmaris,Konyayı,Merzifon,Batum,Karsı…

Trakya ve İzmiri ise Yunanlılar işgal ettiler.

Kısacası ülkemiz dört bir yandan işgal altındaydı.

Padişah ve onun hükümeti ise bu işgalleri nasıl püskürtürüz ve vatanı kurtarırız diye düşünmek yerine İngilizlerin himayesine girmeyi en sağlıklı bir hareket olarak görüyorlardı.

Ayrıca…

Ülke içindeki azınlıklar çeteler ve cemiyetler yoluyla bu durumdan bir çıkar sağlamak peşindeydiler.

Memleket her yönden bitmiş tükenmiş bir vaziyetteydi.

Ordu disiplinini kaybetmiş silah ve teçhizat yönünden yıllar süren savaşlar neticesi zayiat içindeydi.

”Hasta adam”artık ölmek üzereydi.

Bir ulus yok olma durumuyla başbaşa idi.

İşte…

Böyle bir ahval ve şeriat içinde bir kahraman ortaya çıktı ve dediki:

”Ya İstiklal ya ölüm!’

Dünya savaş literatürüne geçmiş bu sözü söyleyen Atatürk’ün önderliğinde…

Ve bu hedef ve ülkü uğrunda can vermeye hazır Türk Milleti…

Bu güzel vatanımızı emperyalistlerin işgalinden kurtarıp…

Bu şanlı mücadeleyi Cumhuriyetle taçlandırdılar.

Türk Milleti dünya nezlinde bir ulus olarak yerini aldı.

Gelelim esas muradımıza…

Filistinin yıllardır bitmeyen varolma mücadelesini gördüğümde şimdi daha iyi anladım ki…

Bizim Türk Milleti olarak en büyük şansımız bu millete Allahın bir lutfu olarak hidayet edilen Gazi Mustafa

Kemal Atatürk’ümüzdür. 

Her geçen gün yaşadığımız olaylar ve dünyanın mazlum ülkelerinin çektikleri bu gerçeği daha iyi ortaya koyuyor.

İnsan o zaman söylemeden edemiyor.

”Keşke Filistin halkınında başında ATATÜRK bir kahramanları olsaydı.

Saygılarımla…          

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir