Asayiş, Güncel

Cinayete, trafik kazası süsü verdiği iddia edilen sanıkların yargılanmasına başlandı

Eyüp A.’nın trafik kazası süsü verilen olaydan sonra yaşamını yitirmesi ile ilgili olarak 5 sanığın yargılanmasına başlandı.
Kaza, geçen yıl 13 Ekim’de saat 23.00 sıralarında Akdam Mahallesi, Erenler Caddesi’nde meydana geldi. Eyüp A. yönetimindeki otomobil, sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu şarampole devrildi. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrolde Eyüp A.’nın yaşamını yitirdiği belirlendi. Maktulün cansız bedeni, kaza yerindeki incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Kayseri Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
KAZA SONRASI ŞÜPHE ÜZERİNE DAVA AÇILDI
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma tamamlanarak iddianame düzenlendi. Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede B.E, K.S.Y, F.P., B.G., M.T. ve A.T. hakkında ‘tasarlayarak adam öldürme’ ve ‘yardım etme’ suçlarından dava açıldı. Eyüp A.’nın kaburga kemiği, vücudunda morluklar olduğu kaydedilirken ölüm sebebinin kalp krizi olduğu kaydedildi. Olayla ilgili açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar B.E, K.S.Y, F.P., B.G., ile tutuksuz sanıklar M.T., A.T., müştekiler Eyüp A.’nın ailesi ve taraf avukatları katıldı.
TUTUKLU SANIK B.E.: BİZ CANİ DEĞİLİZ
Mahkemede konuşan tutuklu sanık B.E., “Kesinlikle böyle bir şey yapmak aklımızın ucundan geçmedi. Ben, ‘kılına bile dokunmayacaksınız’ dedim. Korkutup geri kendi aracıyla gitmesini istiyordum. Öldürmeye kastımız yoktu. Kayseri’yi avucumun içi gibi bilirim, öldürmeye kastımız olsaydı kameraların olmadığı yerlerden giderdim. Planlamadık, diğer sanıklarla benim işyerimde oturuyorduk. Ben Erciyes’te çadır kurar uzun süre orada dururum. Olaydan 12-13 gün önce oraya geldi annem hakkında ağır sözler söyledi, ağrıma gitti. Diğer sanıklara söyledim. ‘Benim namus meselem var. Kendi arabasıyla alıp korkutup geri bırakacağız’ dedim. Biz öyle yapacaktık. ‘Darp gibi şeyler olmayacağı için kimse anlamaz’ dedim. Sitede oturuyordu, komple sitenin elektriğini kestik. Aydınlık olsa etraftakiler görüp soracaktı, orada bizi tanıyan insanlar var. Aynı gün bağ evine götürme kararı aldık. Üzerimizde silah, bıçak sopa gibi bir şey yoktu. Annem ve babamın bu olayla bir ilgisi yok. Biz maktülle haddinden fazla yakındık. Onların gözü önünde olsun istemedim. Annemden ailesini yemeğe çağırmasını istedim. Diğer sanıkları olaydan önce ben götürdüm, keşif yapmadık sadece trafoya baktık. O gün maktulü alınca Altınoluk’a, oradan OSB’ye, oradan da Sakar’dan Hacılar’a bağ evine geçtik. onlar önce geldi, arkasına aracımla ben gittim. F.P. yanıma geldi, ‘Herhalde bayıldı şuna bir bak’ dedi. ‘Emin misin’ yüzümü görmesin dedim. Çünkü benden başkşa hepsinde maske vardı. Baktığımda nefes almadığını gördüm. Ağzı, eli bağlı değildi. Kalp masajı yaptım. Kaburgasından ses geldi, eğitimini aldığım için böyle şeyler duyuyordum’ normal dedim. Ağabeyim K.S.Y. de kalp masajı yaptık. Suni teneffüs yaptık. Ambulans aklıma gelmedi. Aracını koyduğumuz yerin yanı uçurumdu. Biri görür yardım çağırır diye maktulü aracının şoför koltuğuna oturttuk. F.P. biraz götürüp araçtan indi maktulün aracı 10-15 metrelik yerden düştü. Sonra benim işyerime döndük. Biz cani değiliz. Bu konu ile ilgili hiç konuşmadık. Eğer öldürmek gibi bir niyetimiz olsa evinin içinde yapar kaçar giderdik” dedi. Diğer sanıklara ‘MİT çalışanıyım’ deyip demediği sorusu üzerine ‘demişimdir’ dedi.
TUTUKLU SANIK K.S.Y.: SÖZLÜ UYARMAK İSTEDİK
Tutuklu Sanık K.S.Y. ise, “İnsan namusu, şerefi, haysiyeti, vatanı için yaşar. Kardeşimin unuttuğu bazı konular var. Rahmetli 20 yıllık aile dostumuz. Akrabalarımın kapısını çalmaya çekinirim ama Eyüp A.’nın kapısını çalmaya çekinmezdim, o kadar yakındık. kardeşimin anlattığı konu namus meselesinden öte batana ihanet. Ben söylemek mecburiyetindeyim FETÖ ile ilişkilerinin olduğunu söyledi. Ben 15 Temmuz’da İstanbul’daydım. Orada girişimde hemen evden çıktım, annemden helallik istedim, ‘bir değil bin evladım olsa vatana millete feda olsun’ dedi. Vatana bağlılığımız böyledir. Kardeşim Eyüp A.’nın FETÖ ile alakalı olduğuna dair bazı konuşmalarda bulundu. Sadece namus meselesi olsaydı adliyelik olunurdu. Söylenen şeyler gibi durumları varsa siye sözlü uyarmak istedik. Ailesinin de öğrenip rencide olmasını istemedik. Teşbihte hata olmaz ama orman yangınına neden olmak suç ama orman yangınına karşı yangın yapmak suç değil. Trafoya müdahaleyi ben yaptım, elektrik kesildi. Bende kafa lambası vardı. Kapıyı çaldık, açtık içeri girdik. Arbede yaşandı. Bantlamaya çalıştık beceremedik. Aracın anahtarını almasını istedik, onun aracıyla gidecektik. Binerken kendindeydi. B.G. yanında oturuyordu, ‘Bir şey söylüyor, dediği anlaşılmıyor’ dedi. Eldiveni çıkartıp nabzına baktım, yavaştı. İnerken B.G. ve F.P.’nin kollarındaydı, sonra kendini bıraktı. Kardeşim de bende yaklaşık 30 – 40 dakika kalp masajı yaptık. Olay farklı şekilde gelişti. Ben sadece iyi niyetimle davrandım, pişman değilim. Hayata dönmesi için verdiğim çaba nedeniyle gönlüm rahat. Kimse beni zorlamadı ben de kimseyi zorlamadım. Aracının şoför koltuğuna oturttuk. aracı tutmaya çalıştık tutamadık 10 – 15 metre kadar uçurumdan düştü durdu. Kalp rahatsızlığı olduğunu bilmiyordum” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanıklardan B.G.:DARP CEBİR OLMADI.
Tutuklu sanıklardan B.G. de, “ Ben diğer arkadaşları bilmem, sadece B.E. ile 5-6 ay önce tanıştık. Bana FETÖ vesaire demediler. B.E.’nin dışında ne diğer sanıkları ne de maktulü tanımıyorum. B.E. beni iş yerine çağırdı, gittim, babası ile diğer sanıklar vardı. Maske verdiler takmadım, bilmediğim bir yere gittik. ‘Bu şahsı ikna edin, zarar vermeyin getirin’ dedi. Bana da ‘neden maske takmıyorsun. Seni tanısa iş yerine gelse ne olacak’ dedi. K.S.Y. kapıyı çaldı, maktul kapıyı açınca ‘yat yere, teslim ol, vatan haini ırz düşmanı’ dedi. Olay tam kapının önünde oldu. Darp cebir olmadı. Maktul korkmuştu. Araca binerken kendi halindeydi. Yüzünü en net şekilde araçta gördüm. Gittiğimiz yerde ‘bu adam baygın’ dedim. B.E. baktı, bana ‘bir şeyi yok’ dedi. Sonra diğerleri geldi. Oradan ayrıldık” diye konuştu.
TUTUKLU SANIKLARDAN F.P.: B.E. MİT’İN KENDİLERİNE 3 GÖREV VERDİĞİNİ SÖYLEDİ
Mahkemede konuşan tutuklu sanıklardan F.P. de, “Ben bu olayla ilgili travma yaşadım. Ben bu olayın tasarlanmasında yokum. B.E. aradı, K.S.Y. ile Ankara’dan dönüyorlarmış. MİT’in bu iki kişiye 3 görev verdiğini söylediler. Bunlardan biri maktulün alınıp 2-3 gün tutulup salınmasıymış. şahsın kripto FETÖCÜ olduğunu söylediler. B.E.’nin kaldığı çadıra belediye başkanları, milletvekilleri falan gelirdi, ayrıca Cumhurbaşkanı korumaları ile arası iyi idi. Ben oradan sonra inandım. Mobilyacı olduğum için ufak tefek aletler istedi, at için ahır yapacağını söyledi. Bize ‘bu şahsı alacaksınız bağa götüreceksiniz’ dendi. oraya gittik, elektrik kesildi. K.S.Y. şahsı yere yatırdı. plastik kelepçe takmak istedi ama kısa geldi. yarı baygın şekilde araca bindirdik. Bağa götürdük. B.E. nabzının yavaş attığını söyledi. Benden su getirmemi istedi, onu da şahsın yüzüne sürdü. Kalp masajından sonra aracına bindirdik 50 metre kadar gittik. El frenini çekmeyi unutmuşum. Araç 10-15 metrelik yerden aşağı düştü” dedi.
Tutuklu sanıklardan B.E. ile K.S.Y.’nin anne ve babası tutuksuz sanıklar suçlamayı reddetti. Tanıklar dinlendikten sonra mahkeme ileri bir tarihe ertelendi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir