“Dert çok, derman yok” diye mi başlasak ?

Herkesin derdi kendine yeter. Kimsenin başkasının derdiyle ilgilenecek rahatlığı yok.

Sebze-meyve-yağ-makarna fiyatlarının uçup gitmesine mi yansak , mevcut durumu fırsata çeviren uyanıkları  mı (kibarcası) dile getirsek ?

Çözüm beklediğiniz kurumların beklentilerinize yanıt veremediğine mi üzülseniz ?  Sivil toplum pandemi uykusunda, siyasi partiler her zaman ki gibi polemik siyasetinde yüzmeye devam ediyor.

Kimi ittifak , kimi  siyasi rant derdinde.

Zaten Türkiye’de siyaset kurumu düzelmediği sürece ne ülke de demokrasi bir adım ileri gider, ne de vatandaş olarak bizlerin sorunlarına çözüm bulunur.

Mehter Takımı gibi, iki ileri bir geri !

Ya da dön dolaş, aynı yere çıkıyor.

“Memnun değiliz de , alternatif yok !”

Çok sık duyduğumuz sözler.

Dün birbirlerinin  izin kurşun atan, birbirlerine demedik laf bırakmayanlar gün oluyor  “can ciğer kuzu sarması.” Oluveriyor.

Yukarıdakiler ayrı telden çalıyor, vatandaş sürekli detone oluyor.

Tel bir türlü akort tutmuyor.

Niye mi geldik buraya ?

Vatandaş diyor ki ; Covid olduğu her şeyi  ile ortada olan ve hayatını kaybeden vatandaşa neden  doğal ölüm raporu düzenleniyor ?

Bir başkası ; Aşı olmak için bir yandan teşvik beklenirken, adeta sorumluluktan kaçar gibi aşı formu niye imzalatılıyor ?

Devam ediyor  bir başkası ; Bir mahkemelik konum oldu, 15 yıldır bitmedi.

Herkes bir çok şeyden şikayetçi.

Örnek mi ?

Son dönem de bazı esnaflara  destek ve kira yardımı diye sağ olsun devlet baba bir  paket açıkladı. Başvuranların bir kısmının hibe yardımı onaylanırken, kira yardımı reddeliyor!

Adamın biri Cimer’e bir konuda başvuru da bulunmuş. Cimer ilgili kuruma konuyu havale etmiş. Ama 3 aydır yanıt yok. Bildiğimiz kadarıyla  en geç 1 ay içinde yanıt verilmek zorunda. Hatta daha kısa sürede yanıt verilmesi de gündem de idi.

Yok işlemiyor ülkemiz de sistem.

Neden ?

Çok kolay olduğunu düşündüğümüz bir çok konu, bu polemik siyaseti yüzünden gündeme getirilmiyor.

Diyeceğim odur ki ; çıkarcı bir toplum olmaya doğru hızla ilerlerken, iktidarı ile muhalefeti ile  tabanda ki sorunların teşhis ve tedavisi hızla yapılmalı.

Sanıyoruz ki birkaç tartışma programında, her işin uzmanı kesilmiş  bir avuç  gazeteci-anketçi-rektör vb. nin saçma sapan görüşleri ile ülkeyi düzelteceğiz. Tam tersine daha da batırıyoruz. Kalaklı-kulaklı, isminin önünde bir yığın sıfatı olanlar hiç olmazsa bir konuda anlaşsınlar.

Yok efendim.

Saçmalardan-seçmeler.

Onlar öyle konuştukça, siyasi gündemi eveleyip-geveledikçe, siyasi patronlar da “ohh ne ala, bizi konuşuyorlar” diye düşünüyorlardır.

3 yıl sonra yapılması gereken seçim için şimdiden  ziyaret ve buluşmaların amacı , yeni türeyen ve türetilen partilerin derdi senin-benim sorunuma çare olmak için mi ?

Hiç te değil.

Aynı düzeni devam ettirmek.

Çare ne ?

Bulursam söz,  onu da yazacağım.