Köşe Yazıları

CİĞERİNİZ YANSIN…

Alev alev dört bir yanımız.

Puşt zulası sarmış dört yanımızı.

Ciğerimiz paramparça…

Yüreğimiz kor kor alevler içinde yanıyor.

Kuşu, kurdu, sinek, böcek, kurt, koyun, köpek,  kablumbağa yanıyor…

Sessiz, için için…

Ağlayarak belki de.:

Duymuyoruz, görmüyoruz, akıllanmıyoruz, uslanmıyoruz.

Biz ne zaman bu hale geldik ?

Ne zaman yitirdik aklımızı ?

Bu vatana nedir düşmanlığımız ?

Kahpelikten öte, hainlikten hain davranışları kim öğretti bize ?

Yanıyorsa ciğerimiz, yansın ciğeriniz !

Yakıyorsanız, yakılasınız  cehennem ateşlerinde…

Vicdansızlar…

Yüreksizler…

Hıncınızı böyle mi alacaksınız ?

Bu vatanı böyle mi yıkacaksınız ?

Gafiller !

Ahmet kalıyor alevlerin arasında, bir garip serçe kalıyor. Merve bacı hortum çekiyor dağ, tepe tırmanarak.

Sana ne oluyor bire kitapsız ! Yakıyorsun ormanı ?

Senin için içimden neler geçiyor bir bilsen, bir duyabilsen.

Kahpeliğin, çürümüşlüğün, cehaletin  en karasını çalıyorsun yüzüne.

Yangını söndürürüz evvelallah, ama senin yüzündeki karayı temizlemez derya dolusu sular.

Alçaksın…

Hainsin…

Kuşa, kurda, ağaca saldıracak kadar zavallısın.

Verdiğin acı kadar, acılar içinde kıvranasın.

Yaktığın ciğer gibi, kömür karası olasın.

İbrahim ALTUNTAŞ
Latest posts by İbrahim ALTUNTAŞ (see all)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir