Köşe Yazıları

YENİ YIL

Sana hoş geldin demeyi ne çok isterdim bir bilsen ?
Gözlerinin içine bakıp, hesap sorabilmeyi becerebilseydim keşke.
Aldıklarını geri vermeni, bana olan sorumluluklarını yerine getirmeni isteyebilseydim.
Seni karşılayabilmek için göbek atanların aslında neler kaybettiğini konuşabilseydik seninle.
Hani elin elimde olmasa da yapabilseydik keşke.
Birbirimizi anlayabilsek, barış , huzur, sağlık ve mutluluk için elbirliğiyle neler yapabileceğimizi gösterebilseydik.Dünyanın ve ülkemizin ihtiyacı olan güzellikleri verebilseydik.
Özgürlük…Barış…Huzur…Mutluluk…Sağlık…
Daha ötesine gerek yoktu.Yeterdi sadece birkaç güzellik.
Sana hoş geldin, neşe getirdin bize diyebilseydim.
Gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından, Facebook’tan “ iyi ki geldin” yalanlarına inanmaman gerektiğine ikna edebileydim seni.
İkiyüzlülüğün buralara kadar düştüğünü anımsatıp “ aç gözlerini” diyebilseydim keşke.
Ruhumda kopan fırtınaları, beynimde dolaşan saçma sapan düşünceleri paylaşabilseydim seninle.
Bir sevgili , bir dost gibi….Her yıl aynı saatlerde çıkıp geliyorsun gelmesine de, o uşağın Noel baba’nın torbasından bize bir şey düşmüyor.
Senden önce gelenlerde birer birer alıp götürdüler güzellik adına ne varsa…
Sevgiler, arkadaşlıklar,dostluklar yitip gitti birer birer.

Herkesin kendini hükümdar ilan ettiği, maddenin vazgeçilmez olduğu yeni günler bırakarak.
Şimdi sende geliyorsun öyle mi ?
Var mı bize söyleyeceğin bir güzel haber ?
Yoksa neden gelip de yüreğimizin en ücra köşelerinde kalmış kırıntıları da alıp gitmeye yelteniyorsun?
Hey yeni yıl…Sen bir ucubesin artık.
Dansözler senin gelişine zil takıp oynasalar da, şerefine devrilen kadehlerin sayısı artsa da boşuna geliştir benim için.
Takvim yapraklarını rüzgarınla savurmaktan, saçlarımdaki beyazları çoğaltmaktan, insanları ağlatmaktan başka ne işe yararsın bilmem ki ?
2021 yıldır gelir-gidersin.Gördün mü ?
Hiç bir yeni yıl sana da kalmıyor.
Öyleyse var git yolun açık olsun.
Bizi kendi halimize bırak…
(Nice yıllara dostlar…)

İbrahim ALTUNTAŞ
Latest posts by İbrahim ALTUNTAŞ (see all)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir