Köşe Yazıları

ÖLÜMÜNE ‘BENİM’ PARTİ!

Bundan altmış yetmiş yıl önceleri ”Falan partiye oy vermez isem babamın kemikleri sızlar” derlerdi.

İnsanların daha doğmadan  hangi partili olacağı belli olurdu.

Dededen babadan miras gibiydi. 

Günümüzde ise benzer  durumları yaşıyoruz.

”Ölümüne benim partime” ”Ölmek var dönmek yok”

Son yirmi yıldır bu sloganları fazlasıyla  duyar olduk.

Bu sosyolojik vakayı nasıl izah edersiniz bilemem.

Bir tutku,bağlılık,sevgi,anlayış,düşünce…

Adına ne derseniz deyin, dünyanın başka bir coğrafyasında böyle bir durumun olduğunu hiç duymadım.

Bu durumu akılla bilimle ve izanla açıklamak mümkün görünmüyor.

Bir kere;çok partili sistemin fıtratına ters.

Çünkü…

Demokratik rejimlerde fikir hürriyeti diye bir şey bu yüzden  doğmuştur.

Ve çok partili sistem parlamenter sistem…

Çok partili sistem; vatandaşlar alternatif seçimler yapabilsinler ve seçtikleri partiyi terk edebilsinler amacını gütmektedir.

Herkes bir partiyi ölümüne tutması doğru olsaydı bu sisteme neden gerek vardı diye sormak gerekir.  

Güya…  

Tek parti dönemini geçeli yetmiş yıl oldu.

İşin enteresan tarafı;bir partiyi zihninde putlaştıranlar ‘Tek Parti’ dönemini acımasızca eleştiriyorlar.

Vay efendim, rahmetli İsmet İnönü tek parti zihniyetiyle şöyle yapmışmış da,böyle yapmamışmış da…

Ne derler; ”Dinime küfreden bari müslüman olsa”

Hem ülkenin tek parti ile yönetildiği şartlar içinde dünyada gürül gürül demokrasimi vardı Allah aşkına!

Almanyada Hitler,Çinde Mao,Rusyada Stalin,İtalyada Mussolini,Fransada Franko,Portekizde Salazar…

Şimdi Avrupada tüm bu iktidar yerlerini demokrasiye bıraktılar.

Uzun yıllardır Avrupa halkı demokrasinin nimetlerinden istifade etmektedir.

Parlementer sistem,laiklik,hukuk,düşünce hürriyeti ve insan hakları gibi konular yenmiş yutulmuş.

Artık…

Siyasilerin ve iktidarların keyfiyetine bırakılmamaktadır.

Sanmıyorum ki…

Hiç bir Avrupa veya gelişmiş demokratik, parlementer bir ülkede…

Herhangi bir parti için ‘ölümüne’ bir bağlılık ve vazgeçilmezlik söz konusu değildir.

21.Yüzyılda hala bu zihniyetle partilere yaklaşmak akıl karı değildir.

Aslında…

Bir partiye veya lidere ‘Ölümüne’bağlılığını deklere eden insanlar o partiye ve o lidere farkında olmadan zarar vermektedirler.

Kendisini ve partisini çok kolay ve ucuz bir şekilde desteklendiğini düşünen partiler veya kurumlar

kalite çizgisinden hızla aşağı düşmelerini engelleyemezler.

Demokratik bir sistemde bir vatandaş olarak asla kolay seçmen olmamalıyız.

Her türlü insani ilişkilerde de bu böyledir.

Kolay müşteri,kolay arkadaş,kolay eş…

Bir tek futbol takımı sempatizanlığını bu işlerin dışında tutuyorum.

”Ölümüne Fenerbahçe!”

Saygılarımla…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir