Türk tarihi kadar, Dünya tarihi için de son derece önemli olan Lozan Antlaşması’nın 100.yılını kutluyoruz. Kutluyoruz, çünkü Lozan’ı bu ülke için kazanımları olan bir zafer olarak görüyoruz.
100 yıldır tartışılıyor Lozan.
Lozan üzerinden İsmet İnönü de, Mustafa Kemal Atatürk de tartışıldı.
Doğru dediler, yanlış dediler. Bir yere sığdırmadılar.
Herkes kendi penceresinden baktı.
Son zamanlarda da Lozan Antlaşması’nda “gizli” maddeler bulunduğu, 100.yılı doldurduğunda bu maddelerin açıklanacağı tartışmaları yaşandı.
Ağzı olan konuştu.
Mustafa Kemal ise Lozan’ı şöyle anlatmıştı ;
“Bu antlaşma, Türk Milleti’ne karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildiren bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir.”
Tarihi kulaktan dolma bilgilerle yazma/anlatma cehaletine düşenler, adaların, Kerkük ve Musul’un bu antlaşma ile kaybedildiğini ileri sürerler. Oysa adaların kaybı Lozan’dan yıllar öncedir.Musul olayı ise bambaşkadır.
Tüm bunları burada yeniden anlatmanın gereği var mı bilmem ama, bildiğim bir şey varsa bizler her konuda “bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olma”yı iyi beceriyoruz.
Lozan cahillerine tavsiyemiz , kaynaklarını doğru seçmeleridir. Sadece Lozan konusunda değil, bir çok konuda tarihimizi hem bilmiyoruz, en kötüsü de bildiğimiz sanarak yanlış anlatıyoruz.
Aha işte 100 yıl geride kaldı. Şu gizli maddeler açıklansa da, hayrımıza mı şerrimize mi görsek.
Yoksa bu tarih cahilleri ile gelecek nesillerimiz de uğraşmaya devam edecek.
- YÜZDE 5 ! - Ocak 21, 2024
- O YUMRUK KİME ATILDI ? - Aralık 12, 2023
- BİR ACAYİP KONGRE ! - Eylül 23, 2023